Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ziya Gökalp, konuşma dilinde yaşayan yabancı kelimeleri Türkçe saymak gerektiğini "Türkçeleşmiş Türkçedir" dizesiyle özetlemiştir. Ataç olsun, Melih Cevdet Anday olsun, bu görüşü çürütmeye uğraşıyorlar; ileri sürdükleri karşı görüş de şu: kökünü bilmediğimiz kelimeleri kullanmak doğru değildir. . Ama biraz kurcalamak gerek: birtakım Türkçe kelimelerin köklerini biliyor muyuz acaba? Su, yol, dağ, kır, koş, dur, bat, bin, sar, vb... sözleri nerden çıkmıştır? .. Bunlar kök kelimelerdir. Konuşurken, kök kelimelerin nerden geldiklerini aklımıza bile getirmeyiz. Su içerken nasıl iki hidrojenle bir oksijen içtiğimizi düşünmezsek, su derken de onun aslının ne olduğunu düşünmeyiz. Biz, ancak türetme yoluyla kurulmuş kelimelerin köklerini düşünebiliriz: sulak, yolcu, dağlı, kıraç, koşu, durgun, batak, binek, sarmaşık, vb... . Hemen şunu da söyleyeyim: türetme yoluyla kurulmuş kelimelerden de yalnız köklerini bildiklerimizin nerden geldiklerini düşünürüz, bilmediklerimizi gene düşünmeyiz: saygı'yı düşünürüz de, kaygı'yı düşünmeyiz; yumruk'u düşünürüz, kuyruk'u düşünmeyiz; oyun'u düşünürüz, koyun'u düşünmeyiz; sarık'ı düşünürüz, çarık'ı düşünmeyiz, vb...
Sayfa 14 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.