John Stuart Mill, androsentrik ve müzmin cinsiyetçi Batı felsefesinde dikkat çekici bir istisna olarak feminist tarih yazımında önemli bir dönüm noktası yaratıyor. Yalnızca bir filozof ve teorisyen olarak değil, politik bir figür olarak devri için çizgi dışı sayılacak eylemlere attığı imzası; partneri Harriet Taylor ile eklemli düşünce pratikleri