Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bir deli bu kırk düşünceli bilge: ama sanırım pek iyi anlıyor uykudan.
Erdemin Kürsüleri Üzerine Uyku ve erdem hakkında güzel konuşmalar yapan bir bilgeyi övdüler Zerdüşt’e: çok saygı duyuluyormuş kendisine ve gereken iltifatı da görüyormuş; tüm delikanlılar da kürsüsünün önünde oturuyorlarmış. Zerdüşt gitti ve delikanlılarla birlikte oturdu bilgenin kürsüsünün önüne. Şöyle söyledi bilge: Saygılı ve utangaç olun uyku karşısında! Birincisi bu! Ve uykusu bozuk olan ve gece uyanık kalan her kim varsa, kaçın ondan! Hırsız bile utangaç davranır uykuya karşı: hep usulca çalar gecenin içinde. Ama utanmaz gece bekçisi edepsizce çalar düdüğünü. Kolay zanaat değildir uyumak: bunun için gün boyunca uyanık kalmak gerekir. Günde on kez yenmelisin kendini: bu iyi bir yorgunluk verir ve ruhuna afyon gibi gelir. Günde on kez yeniden barışmalısın kendinle; çünkü kendini yenmek burukluk yaratır ve kötü uyur barışık olmayan. On hakikat bulmalısın günde: yoksa gece de ararsın hakikati ve aç kalır ruhun. Günde on kez gülmelisin ve neşeli olmalısın: yoksa gece rahatsız eder seni miden, bu dert küpü. Çok az kimse bilir bunu: ama iyi uyumak için bütün erdemlere sahip olmalı. Yalancı şahit mi olacağım? Zina mı işleyeceğim? Komşunun hizmetçisiyle nefsimi mi körelteceğim? Tüm bunlar uyuşmaz iyi bir uykuyla. Ve insan tüm erdemlere sahip olsa bile bir şeyi çok iyi bilmeli: erdemleri bile zamanı gelince uykuya göndermeli. Girmesinler diye birbirlerine bu nazik hanımcıklar! Üstelik senin yüzünden, ey biçare insan! Barış tanrıyla ve komşunla: bunu gerektirir iyi uyku. Barış komşunun şeytanıyla da! Yoksa geceleyin dolaşır senin odanda. Saygı duy otoriteye ve itaat et, hatta kör topal otoriteye bile! Bunu gerektirir iyi uyku. Ne gelir ki elimden, iktidar topal bacaklarla gezinmekten hoşlanıyorsa. Her zaman en iyi çobandır benim gözümde, uykusunu en yeşil çayırlarda gezdiren: iyi gelir bu uykuya. Ne büyük unvanlar isterim, ne de büyük hazineler: dalağa zarar verir bunlar. Ama kötü uyur iyi bir namı ve küçük bir hazinesi olmayan. Küçük bir topluluğu yeğlerim kötü bir topluluğa: ama bilmeliler gelip gitmesini doğru zamanda. Böylesi yararlıdır uykuya. Tin yoksulları da çok hoşuma gider. Uyku getirirler. Mutlu olurlar, özellikle de kendilerine hep hak verildiğinde. Böyle geçer günü erdemli kişinin. Gece geldiğinde ise, sakınırım uykuyu çağırmaktan! Çağrılmak istemez uyku, o erdemlerin efendisi! Aksine, gün boyunca yaptıklarımı ve düşündüklerimi aklımdan geçiririm. Geviş getirircesine sorarım kendime, bir inek gibi sabırla: bugün nasıl yendin on kez kendini? Neydi yüreğine iyi gelen on barışman, on hakikatin ve on kahkahan? Böyle kırk düşünceyi tartıp biçerken, ansızın çöker üstüme uyku, o çağrılmayan, o erdemlerin efendisi. Uyku tıklatır gözümü: ağırlaşır gözüm. Uyku dokunur ağzıma: aralık kalır ağzım. Gerçekten, usulca yaklaşır yanıma hırsızların en sevimlisi ve çalar düşüncelerimi: afallayıp kalırım oracıkta, bu kürsü gibi. Ama uzun süre de durmam zaten: bakarım ki yatmışım.
·
112 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.