Alışılagelmiş standart bir bilimkurgu romanı olmadığını söyleyerek sözlerime başlamalıyım. Kitabın anlatıcıları bundan çook uzak bir gelecekteki Köpek toplumu. Anlatılan hikayeler ise, Köpek toplumu için milyonlarca yıl geride kalmış ve artık gerçekten var olup olmadığını bilemedikleri, mitolojik bir yaratık olarak gördükleri İnsanların hikayeleri. Bu hikayeler artık bir mit halini almış ve Köpek toplumunun masalları haline gelmiş durumda. Kitapta 8+1 hikaye yer alıyor ve her hikayeden önce çok kısa bir şekilde Köpek toplumunun bu hikaye ile ilgili düşünceleri, bilgileri aktarılıp sonrasında insanların hikayesi anlatılıyor. Yani öyle çok uçuk kaçık bir bilimkurgu değil; arka kapakta da söylendiği gibi daha pastoral, nazik ve bence biraz da farklı mitolojik özelliği olan bir kitap. Kitabı bütün bu pastoral olgusu ve aralarında ciddi zaman farkı olan kısa hikayeleriyle sevdim. İnsanların, Websterların, Jenkins'in, Köpeklerin, robotların, mutantların ve son olarak karıncaların hikayesiydi bu. Yani şöyle söyleyebilirim; kitap 200 sayfa ve 4-5 öykü daha devam ediyor olsaydı bile zevkle okurdum ve hatta daha da devam etsin isterdim. Çünkü bu hayali gelecek ve orada anlatılan geçmişle beraber bütün bu öyküleri ve hatta daha fazlasını okumayı çok isterdim.

KentClifford D. Simak · İthaki Yayınları · 2020170 okunma

·

360 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Alper Yazır