Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

860 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kalbimi Binlerce parçaya Bölen ve 2021 Yılının Kralı İlan Ettiğim Kitap...
Herkese Merhabalar, Bir süredir okuduğum yorumlar ve izlediğim videolarda bu kitaba karşı kendimde inanılmaz bir çekim hissederken buldum kendimi ve geçen hafta yatarken birden kalkıp sipariş verdim ve sabahına gelir gelmez okumaya başladım. Kitabı okumadan önce elbette ağır bir dram okuyacağımı bilerek başladım ama bu kadarını ummuyordum… İlk defa bir kitabı yorumlarken ne söyleyeceğimi nereden başlayacağımı bilemiyorum. Sanki ne söylesem büyüsü bozulacak ya da ne söylesem eksik ifade edecekmişim gibi geliyor. 860 sayfalık okuma serüveninde karakterlerimizin bildiğin bir ömrünü okuyoruz. İtiraf etmem gerekiyor ki hemen hemen yarısında gözü yaşlı okurken bazı yerlerde dayanamayıp kitabı kapatıp yok bu da olmasın derken buldum kendimi… Aslında biz bir kitap değil, bir hayat hikayesini ki yaklaşık 35 senelik bir zaman dilimini okuyoruz. Öyle ki; tüm karakterler hayatımda gibiydi, 6 gün boyunca öyle kendimi kaptırıp okudum ki, yaşanan her olayla onlarla sevindim ve onlarla üzüldüm. Kitap bitti ve düşünüyorum da sanırım ilk defa bir kitabı okurken, duvardan duvara çarpıldığımı, yüreğimin ezildiğini, kalbimin hissettiğim üzüntü ile paramparça olurken, bir çok yerde kitabın içine girip ‘’Jude üzülme ben varım ve seni yalnız bırakmıcam’’ derken buldum kendimi. Bazı yorumlarda kitabın çok fazla dram barındırdığını ve bu kadar olay bir insanın başına gelmez yorumlarını okumuştum. Ancak sosyal medyada her gün onlarca çocuk istismarı, kaybolan hayatlar ve bir çok dramı okurken buna fazla denmesi o kişilerin başka bir dünyada yaşadığını düşündürttü bana… Bu kitap için şimdiden 2021 yılı’nın 1 numaralı favorim olduğunu söyleyebilirim. 2 numara ise Yaşamak… Kalbim o kadar kırık ve öyle dolu dolu bir şey okudum ki ben şimdi sırada hangi kitabı okursam bu tadı yakalayamayacağımı düşünüyorum… HBO keşke bu kitabı dizi olarak şöyle 8 veya 10 bölümlük dizi yapsa da doya doya izlesem… Bu arada kitabı okurken de yazarın tariflerinden yola çıkarak Jude kim olabilir diye düşünürken aklımda canlanan kişi hep nedense Cillian Murphy oldu… Kitabımızın Kısaca Konusu : Girişte ilk anda üniversite yıllarından beri arkadaş olan ana 4’lümüzden Jude ve Willem’in ev tutması ile bir gençlik romanı gibi o dünyaya giriş yapıyoruz. (Ki kitabın ana kahramanları bu harika ve bahtsız canlarım oluyor.) Grup, Aileden zengin ve mimarlık okuyan Malcolm, yine orta sınıf bir aileye mensup ve dalgacı olan ki aynı zamanda ressam/fotoğrafçı olan JB, Taşrada daha fakir bir aileden gelmiş ve film aktörü olmak isteyen yakışıklı, fedakar, gönlü güzel Willem ve son olarak ana karakterimiz olan grubun sessiz, geçmişinde yaşadığı kaza sonucu yürümesinde problem ve sağlık sorunları olan ama bunun yanında başarılı bir avukat olan Jude isimli 4 kişiden oluşuyor…. Ah Jude canım benim, şuan yazarken hatırladım yine gözlerim dolu dolu. Çok ama çok küçük yaşlardan manastırda yetim olarak kalırken orada ki sözde onları koruması gereken kişiler olan bazı rahiplerin cinsel istismar ve eziyetler yüzünden kendini her zaman değersiz görüyor ve oradan daha 9 yaşında onu kandırıp kaçıran Luke isimli adinin onu sermaye olarak kullanması sonucu çocukluğu elinden alınıyor. Ondan kaçıp kurtuldum sanırken daha beter bir kişinin eline düşüyor ama ondan güçte olsa kurtulmuş olsa da o kaza onda fiziken izler bırakıyor… Aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen psikolojisi o kadar bozuk ki, kendini keserek veya kendine işkence ederek acısını dindirmeye çalışıyor. Çocukluk travması ve geçmişi hiçbir zaman peşini bırakmıyor. Hayatına kimseyi sokmuyor yıllar sonra ilk defa bir adım atmaya karar verdiğinde yine yanlış seçim sonrası travmaları artakarak katlanıyor. Bu arkadaş grubu ve özellikle Willem bir nebze olsun kendini insan gibi hissettiriyor ama ne olursa olsun kendine zarar vermekten hiç vazgeçmiyor. Kitabın başından beri hep sonunda karşılacağınız manzarayı biliyorsunuz ama hani içinizde hep bir umut ışığı ile okuyorsunuz ama kaçınılmaz sonu tahmin etmek pek zor değil belli bir yerden sonra.. Karakterlerimizin 20’li yaşlarda başlayıp 50’li yaşlarına kadar ki süreci yazar öyle güzel atlayarak geçiş yapıyor ki hani ne oldu ne oluyor demiyorsunuz… Willem ve Jude ikilisi baştan beri çok iyi arkadaş, çok iyi dost olmuşken sonunda ikisinin o yaşadığı aşk sonrası ben sevinç naraları atarak ve mutluluktan gözlerim dolarak izledim. Willem’in sevgisi her şart ve koşulda yanında olması Jude için o kadar önemliydi ki… Birbirlerine olan aşklarına cidden inandım. Ah ama öyle bir an geldi ki orada yok ama olmasın bu ya tam da her şey yoluna girmişken olmamalı derken ne yazık ki yazar beni ters köşe yaptı… Böyle olmamalıydı dedim… Ah Willem senin gibi bir dost ve veya bir insan olsa hayatımda daha ne isterim ki… Senin o saf ve temiz kalbin, o güzel arkadaşlığın ve Jude için duyduğun sevgi eminim benim gibi tüm okuyanların kalbini ısıtmıştır. Jude kitap boyunca hep sınırlarda dolaştı ve sürekli elim böğrümde ahan şimdi kendine bir şey yapacak diye diye okudum oraları. Acıları o kadar derindi ki sevgi bile ne yazık ki tam olarak iyi edemedi onu… Hayat hikayesini Willem’e bile yıllar yıllar sonra anlatabildi. :( Kitapta o kadar yıl okuduğumuz için çok ama çok fazla karakterler var. Jude 30 yaşından sonra onu evlatlık edinen üniversiteden hocası olan Harold ve eşi Julia, Jude her kendini kestiğinde ona yardımcı olan doktor arkadaşları Andy kitapta en sevdiğim diğer kişilerdi… Aslında daha çok var ama yorum bitmeyecek sanırım. :) Son olarak bu kitabı neden bu kadar az kişi okudu anlamıyorum. Alın okuyun, okutturun bu harika kitabı. O kadar çok alıntı yaptım ki, henüz paylaşmadığım 10 tanesi daha var. Bir süre sadece bu kitap hakkında paylaşım yapacağım :) Puanım 10 üstü 10 …
Değersiz Bir Hayat
Değersiz Bir HayatHanya Yanagihara · Doğan Kitap · 20222,755 okunma
··
9 artı 1'leme
·
21,4bin görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.