Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Arkadaşlarını, dostlarını ve aileni yanında istemiyorsan, o zaman sana paralı arkadaş tutalım mı? Psikolog diyelim. Ha aslında filmlerdeki gibi bir barmenle de söyleşsen olur tabii ama Türkiye’de dayak yeriz. Sen eğer ki, “Psikoloğa gitmeyeyim, gidemem, param yok” gibi sebeplerden veya daha birçok sebepten kendince çözmek istiyorsan, o zaman sana önerilerime gelelim: 1. Çevre değiştir. İnsanların sana dair birikmiş duygu ve önyargılarından kurtul. Mümkünse ortamını uzun süreli değiştir. Seni bunca yıldır çeşitli sıfatlar ile tanıyan insanlardan uzaklaş. Bak sadece seni sevmeyenlerden demiyorum, seni yanlış ve öylesine sevenlerden de uzaklaş lütfen. 2. Kendine karşılıksız sevgiler bul. İstersen huzurevlerinde gönüllü çalış (ki benim için üç ay bile harika gelmişti), istersen sokaktan hayvan sahiplen, istersen kimsesiz çocuklar ile uğraş ama emin ol birilerine öylesine ve karşılık beklemeden haftada bir iki saat bile versen, karşılığı tebessüm ve huzur olacak. 3. Hasar tespit yap ve tüm kırılanları at. Artık üzülmenin ve kayıplar için ah vah etmenin sana bir faydası yok. Ne yapalım yok işte. O yok, gitti. O senin eski şartların yok. Evet, keşke hayatta da bilgisayardaki gibi kaydetmek ve sonra geri yüklemek olsaydı ama yok! 4. Ve son adım, son önerim, son diyeceğim. Son, çünkü ne dersem diyeyim sen zamanla alışacaksın kırılıp incinmeye. Ve yıkıldıkça, düştükçe ayağa kalkmayı öğreneceksin. Bir kez daha düşmeni bekleyecekler. Düşeceksin ve daha kötü günler de olacak. Ama kalk. Kendinden uzağa git. Olmamış gibi, ölmemiş gibi... Daha ölmedin ya, hâlâ bir umut var. Yürümeye başla. Sil gözyaşını ve yürümeye başla. Daha çok ağlarız ama çok da güleriz. Daha yolda neler bekliyor bir bilsen. 70 yıl, 7 dakika olduğunda bunların hiçbirinin anlamı kalmayacak.
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.