Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ortaçağ azizeleri bugünün şartlarında yaşasalardı onlar da, dindar bir çevrede yaşasalar bile, tedavi olmaları konusunda büyük baskı görecek ve bir şekilde doktora görünecek, fizyolojik, psikiyatrik ve psikolojik tedavi göreceklerdi. Senaryonun böyle gelişeceğini öngörmemizi sağlayacak güçlü göstergeler mevcuttur. Şöyle ki son dönemlere kadar söz gelimi Hristiyan aleminde ve İslam dünyasında sayısız önemli mistik şahsiyet çıkmış, bunlardan Hristiyanlar aziz/azize, Müslümanlar ise erkek veya kadın evliya, ermiş vs. olarak değerlendirilmişlerdir. Üstelik bu değerlendirme geniş kitleler tarafından kabul görmüştür. Bununla birlikte son yüzyılda bu tür şahsiyetlerin çıkmadığı, çıkanların da bir şekilde yolunun hastaneye düştüğü ve birçoğuna nevrotik ruh hastalığı bir kısmına şizofreni, bipolar bozukluk vb. raporu verildiği bir gerçektir. Pek çok dini liderin hastanelerin psikiyatri servisi geçmişleri olduğunu biliyoruz. ... Bugün sadece dini değil felsefi anlamda açılım buhranı yaşayanların da ilk durakları psikiyatrlar olmaktadır. Bu nedenle kendisinde bir inkişaf, manevi açılım, seyr gibi haller sezenler de işin içerisinde biraz da olsa patolojik sorunun bulunduğunu net olarak biliyorlar. Sonuç olarak tarihteki veli ve azizlerin yaşadıklarına benzer başlangıç halleri yaşayanlar şüphesiz hastanelik olup, psikiyatri tedavisi göreceğinden, zamanın ruhu William James'in tabiriyle dini dahiler yetişmesi için uygun görünmemektedir. İşte bu nedenle bugün Ortaçağ'daki azizelerinin, on dokuzuncu yüzyıldaki oruç tutan kızların yaptığı gibi ölümüne açlık uygulaması başlatıp bunu dini olarak gerekçelendirenler kaçınılmaz bir şekilde yeme bozukluğu teşhisi alacaktır.
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.