Çocukluğundan beri hep bir şeyleri saplantı yapan, o objeye kafayı takıp onunla mutlu olduğunu sanan ve hatta büyüdüğü zaman da bunu ilerleterek devam ettiren; kendi içine çekilip, kendiyle konuşup, iç çamaşırı üzerinde lime lime olana kadar ondan vazgeçemeyen; düşüncelere daldığı ve kendini mutsuz hissettiği zaman etrafı izleyip, onlara temas eden objelerin kendisine mutluluk yolladığını hisseden; felsefe doktorası yapmış fakat bir çamaşırhanede müdür olan bir adam düşünün. Üstelik bu adamın beraber yaşadığı kadın onunla evlenmek, üstelik çocuk sahibi olmak istiyor. Bir de bu esas adamımız sevgilisinin yanına taşınırken, kadının isteği üzerine tüm eşyasını eskiciye satmış ve bir bavulla gelmiş oluyor. Şimdi tüm bunların üzerine bu melankolik doktorun nasıl bir yol izleyeceğini eminim merak etmişsinizdir. Burada önümüze birçok seçenek çıkıyor. Öylece kaçar gider? Her şeyi kabullenir ve normal bir hayata geçiş yapar? Düşüne düşüne sonunda delirir? Evlenir, çocuğu olur fakat iç dünyasına daha da çok çekilir? Sanırım herkes kendi karakter yapısına, acılarla baş etme yöntemine göre bir son seçer. İşte tıpkı son seçme örneğindeki gibi, kitaptan çıkarılacak sonuç da bence kişiye göre değişir. Kimimiz 'beni anlatıyor' derken, kimimizi de 'güçlü durmak için seçenekler bulmaya' yöneltir. Ben bazı kitaplara 'evet ben' desem de (örnek: Huzursuzluğun Kitabı :))) burada ikinci seçenekteki gibi düşünüyorum. Tabii ki insan melankolik olmaya veya iç dünyasında yaşamaya bir anda başlamıyor. Ama o adımı atmadan veya ileri boyuta taşıyıp kendini hayattan soyutlamadan önce kendini kurtarabilir diye düşünüyorum. Hatta daha sonrasında bile kurtarabilir. Çocukken başlamışsa ailenin iyi gözlemi sayesinde iyileştirilebilir. Fazla mızmız ve her şeyi acıtasyona bağlayan, enerji sömürücü insanlara fazla tahammülüm yok. O yüzden bu kitaptan aldığım sonuç ikincisi. Tabii ki kitapla ilgili derine inip irdelikçe farklı bir çok çıkarım yapıyor insan. O konuda sayfa sayısı az olmasına rağmen çok zengin bir kitap. Ben yüzeysel geçip, fazla detaya girmeden anlatmaya çalıştım ki, okumak isteyenler için büyüyü bozmayayım. Kitabı çok çok sevdiğimi ve psikolojik roman sevenlere listelerine eklemeleri gerektiğini belirtmek istiyorum. Kitapla ve sevgiyle kalın.

Mutsuzluk Zamanlarında MutlulukWilhelm Genazino · Ayrıntı Yayınları · 20204,077 okunma

·

167 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ülkü Acar Ciner