Bir tarih kitabı okuduğunuzu düşünün. Çok zengin ülkeler, paralarını çalıp, ölüme mahkum ettikleri ülkelerin insanları topraklarına girmesin ve keyifleri bozulmasın diye sınırlarına duvarlar örmüşler, sınıra gelenleri öldürmüşler. Bir yandan da o insanlar kendi topraklarında daha hızlı ölebilsinler diye tüm terör örgütlerini destekleyip, ülkelerindeki iç savaşları desteklemişler. Bu şekilde zevk-i sefaları yıllarca sürmüş ve fakat milyonlarca insanın sorunu çözülmemiş. Zulüm nesilden nesile devam etmiş. Gel zaman git zaman sonsuza kadar süreceğini düşündükleri bu devran dönmüş ve zulüm ettikleri insanların eline düşmüşler.
Yukarıdaki hikaye Büyük Hun İmparatorluğundan Roma İmparatorluğu'na kadar tüm yıkılmaz zannedilen devletlerin hikayelerindeki ortak noktaları içeriyor. Binlerce yıldır hiçbir şey değişmedi.
Bugün de AB ve ABD aynı şeyleri yapıyor. Sınırsız güç ve zenginlikleri olduğunu sanıyorlar. Son 200 yıldır da haklılar, çünkü öyleler. Fakat onlarca yıldır ektikleri rüzgar, günü gelip büyük bir fırtınaya dönüştüğünde onlar da sırf tarihi körlükleri yüzünden tarih kitaplarındaki yerlerini alacaklar.
Tarih dersini niçin okuyoruz? Bu yüzden...