Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

260 syf.
·
Puan vermedi
DİPÇE : Kitabın başında Lisbon kardeşlerin en küçüğü Cecilia intihar eder ve Therese, Bonnie, Lux ve Mary isimli Lisbon kardeşlerin de bir yıl içinde intihar edeceği bilgisi okura verilir. Yazar muhteşem güzellikte bu 5 kardeşin hikayesiyle beraber, intihar meselesini, 1970'lerin Amerikasını ve hızla kaybolan değer yargılarını da mercek altına alır. Anlatıcı, olaylar yaşanırken  yolun karşısından onları izleyen tüm mahalle sakinlerinin çocuklarıdır.  Bu kısım da İntiharların nedenleri kadar karışıktır,  anlatıcı çoğu kez biz dilini kullanır ve bu gençlerden hangisi olduğu kesin olarak bilinmez tıpkı karşıdan bakınca kardeşlerin sarışın beyaz güzelliklerinin  ayırt edilememesi gibi...Bu durum bize kadınların birey olmaktan çok karşı cins bir topluluk olduğu algısını verir aynı şekilde anlatıcıda da onlara bakan onları ilk gençlik deneyimleri için ve belki yıllar sonra da ihtiyaçları için kullanacak erkek toplumu algısını vereceği gibi... Okur, olayları 20 yıl sonra bir araya gelen  aşkla, tutkuyla ve merakla bağlandıkları Lisbon kızlarını unutamayan  bu erkekler aracılığı ile öğrenir bu nedenle ilk izlenimler çocuk gözüyle yakalanan detaylardır ve anlatım da bu doğrultuda nispeten basittir. Lisbon ailesi katı Katolik bir ailedir baba matematik öğretmeni anne ise babayı ve çocuklarını baskı altında tutan dindar bir ev hanımıdır. Annenin duvarlarını aşmak o denli zordur ki küçük kızın intiharından ve doktorun "aslında o ölmek için değil yaşamak için çığlık atmış," tespitinden sonra dahi kendini sorgulamaz ve disiplin  duvarlarını diğer dört kız için giderek yükseltir. Kız olmanın bir anlamda tutsaklık olduğunu ama bu tutsaklığın insanın aklını çalıştırıp hayal dünyasını genişlettiğini hissediyorduk; hangi rengin hangisiyle uyumlu olacağını ancak bir kız kendiliğinden seçebilirdi. Aslında kızlar bizim ikizlerimizdi, hepimiz aynı posta sahip hayvanlar gibiydik şu evrende ve bizimle ilgili hemen her şeyi bilmelerine karşın onlar bizim için birer soru işaretiydi. Sonunda şunu açık olarak kavramıştık: Kızlar kılık değiştirmiş kadınlardı, aşkı da ölümü de anlıyorlardı; bizim görevimizse, onları büyülüyormuş gibi görünen sesler çıkarmaktı, der anlatıcı. Kızlar neredeyse hiç konuşmaz ve suskunlukları bir kurşun ağırlığında gittikleri okula ve eve yansır. Kısacık yaşamlarında çok az renk yakalayan Lisbon kardeşler "intiharlar yılı" kavramıyla daha sonra ülkedeki olumsuzluklarla anılır. Bir yerde de hızla değişen ve bazı değerleri çok geride bırakan Amerika'nın öteki yüzünün sembolüdür. İntiharların ardından uzmanlar, haberciler, medya olası sebepleri ; sevgi açlığı,  aile baskısı, genetik yatkınlık, kontrol edilemeyen olaylar toplumsal sıkıntılar şeklinde sıralasa da gerçek, onları gözetlemiş ve sevmiş gençlerin zihninde cevaplanmamış bir soru olarak kalacaktır. Daha önce Eugenides okumadıysanız önce Bakir İntiharları sonra Middlesex'i okuyun çünkü Middlesex'teki anlatım zenginliği bu kitapta yok. Yine de kesinlikle etkileyici bir kitap, filmi de   Sofia Coppola'nın yönetmenliğinde kitaba bağlı kalınarak işlenmiş, Kirsten Dunst, James Woods, Kathleen Turner'in oyunculukları ile muhteşemdi. #1001kitap listesinde de yer alan bu kitabı ve filmini öneririm. Mutlu sabahlar, esen kalın
Bakir İntiharlar
Bakir İntiharlarJeffrey Eugenides · Domingo Yayınları · 2016881 okunma
·
2.547 görüntüleme
Hakan Arık okurunun profil resmi
Nasıl bu kadar güzel inceleme yapabiliyorsunuz. Kitabı okumamış gibi hissettim neredeyse ☺️
Gncokuyor okurunun profil resmi
Hakan Arık
Hakan Arık
beğenmenize sevindim teşekkür ederim.
1 sonraki yanıtı göster
Klasik Sever okurunun profil resmi
Yine çok başarılı bir inceleme olmuş. Her zamanki gibi merak uyandırdı🤩 Middlesex listemdeydi, Bakir İhtiyarlar da listede yerini aldı. En kısa sürede okumak dileğiyle diyelim o zaman😊
Gncokuyor okurunun profil resmi
Önce bu kitap canım ama Middlesex mutlaka okunmalı😘
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.