Yalnızca kendini kaptırarak kitap okudun diye, görebildiğin dünya da genişleyecek sanma. Ne kadar bilgi depolasan bile, kendi kafanla düşünüp kendi ayaklarınla yürümedikçe her şey sahte, havada ve gelip geçici şeyler olarak kalır...
Magda Szabo'nun okuduğum dördüncü kitabı. Maalesef ki yazarın Türkçeye çevrilmiş başka kitabı yok. Bu sonuncusuydu.
''Assolistler hep en son çıkar sahneye'' sözünü doğrularcasına tamamen tesadüfi
Nasıl yapıyor bunu? Altı çizilecek cümleler kurmadan, bir cümlenin bile başına çiçek takmadan bu kadar etkileyici olmayı? Tüm o hırsı, öfkeyi, kıskançlığı, tiksintiyi elimizi uzatıp tutabilecekmişiz