Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Zannediyorum 2007 veya 2008 yılıydı. Sabah namazını Halep Emeviyye Camii’nde kılmak üzere Şam’dan gece vakti bir iki arkadaşla birlikte hareket etmiştik. Bu harika yapıda namazlarımızı eda ettikten sonra, Mimar Sinan tarafından inşa edilen Hüsreviyye Camii’nin hemen önünde yolluklarımızı açmıştık. Halep Kalesi’nin azametli surlarının üzerinden güneş yükselirken bir taş üzerinde kahvaltımızı yapmış, sonra da hiç vakit kaybetmeden şehri keşfe çıkmıştık. Çarşılarını, sokaklarını, beklenmedik anda karşımıza çıkan sevimli camilerini hayranlıkla gezerken şehrin bugünkü perişan halini tahayyül edebilir miydik! Halep’e götürmeyi hayal ettiğim annemin savaş yüzünden İstanbul’a göçen Halepli bir teyzeyle komşuluk yapacağını da tahmin edemezdim. Suriye’de 2011 yılında başlayan ve ülke genelinde büyük yıkıma sebep olan savaştan Halep de ağır hasar aldı. Kan ve gözyaşının oluk oluk aktığı bu kadim şehrin EyyûbîlerMemlükler ve Osmanlılar tarafından ilmik ilmik dokunan silueti zarar gördü. Şehrin sembolü haline gelen eserlerin bazıları tamamıyla yok edilirken, bazıları harabeye döndü. En parlak devrini Osmalılar zamanında yaşayan Halep, bu dönemde sayısız eserle ihya edilmişti. Ne yazık ki bu eserler de savaşın kurbanları arasındaydı. Yusuf Sami KAMADAN
Sayfa 10 - Derin Tarih DergisiKitabı okudu
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.