ᴜᴢᴜɴ ʜİᴋᴀ̂ʏᴇ - ᴍᴜsᴛᴀғᴀ ᴋᴜᴛʟᴜ ℕ𝕖𝕣𝕖𝕪𝕖 𝕜𝕒𝕕𝕒𝕣 𝕘𝕚𝕕𝕖𝕣 𝕓𝕦 𝕤𝕖𝕤, 𝕜𝕚𝕞𝕖 𝕦𝕝𝕒𝕤̧ı𝕣? Ben o zamanlar on altı yaşındaydım, lise birde. İnce uzun bir oğlan. Saçlarım kirpi gibi dik duruyor; ne yana, ne geriye taranmıyor, beni deli ediyordu. Babam "inatsın inat... İnatçı adamın saçı yatmaz. Dedeme çekmişsin besbelli. Keşke annene benzeseydin" diyordu. Keşke... Ben sinemayı yakıp Münire'yi kaçıran Bulgaryalı Ali'nin oğlu Mustafa... Küçük kasabalar, tren istasyonları ve yollarda geçen, hiçbir yere tutunamayan kısa ama aslında upuzun bir hikâye bu. Mustafa'nın ağzından dinlediğimiz hikâye... "Ayakkabılar eskir be Ali'm, her şey eskir. Bak, sen hâlâ sevdiğim adamsın. Sen eskime." Yazarın okuduğum ilk kitabı o kadar üzüldüm ki keşke daha önce Mustafa Kutlu okuma imkanım olsaydı anlatım tarzı akıcı dil kullanımı ile mükemmel bir eser olmus bence herkes bir kere okumalı uzun hikaye de kendinizden birsey bulmamanız mümkün degil.Keyifli okumalar dilerim.

Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,4bin okunma

·

236 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Merve Altın