#okudimbitti Eski bir kaleci olan Josef Bloch, bir gün çalıştığı işten çıkarıldığını öğrenir... Kitabın ilk cümlesi ile birlikte bir antikahraman yaratılacağı hissine kapıldığım #kalecininpenaltıanındakiendişesi kitabı okurken tam bir dil şölenine dönüşüyor. Zaten yazar #PeterHandke in deneysel bir üslupla yazdığı bu eserin amacıda biraz böyle birşey... Sayfa sayısına aldanarak hemencecik okurum diye bir kanıya sakın kapılmayın. Zira kitabın %75'ini okurken bir hayli yoruluyorsunuz. Josef kelimelere (hem kendi kullandıklarının, hem de çevresindeki kişilerin) inanılmaz takılıyor. Hani bazen bizlerde acaba bu kişi bana bunu şunun için mi dedi? Şunu mu kastetti acep? diye düşünüp kumkuma halini yaşarız ya, işte Josef hem başına gelen iş kaybı, yalnızlığı ve bir zamanlar gönül verdiği ama sonrasında bıraktığı kalecilik görevinide öyle bir içselleştirmiş ki, o da bu yaşadığı anlam yüklemelerini, her olaya ve her söze dair algılar geliştirmeyi alışkanlık haline getirmiş. Sanırım kitapta geçen şu alıntıda bu alışkanlığı nereden edindiğini göstermesi için önemli gibi ‍️ "Penaltı verildi. Bütün seyirciler kalenin arkasına koştu. “Kaleci ötekinin hangi köşeye atacağını düşünüyor”, dedi Bloch. “Vuruşu yapanı tanıyorsa, genelde hangi köşeyi seçtiğini bilir. Ama şu da mümkün: penaltıyı atan, kalecinin bunu düşüneceğini hesaba katar. O zaman kaleci de, topun bugün tutup öbür köşeye geleceğini düşünür. Ama ya penal- tıcı hâlâ kalecinin ne düşündüğünü izliyorsa ve topu her zamanki köşeye atacak olursa? Bu hep böyle sürer, gider.” Böylece #ölemdenönceokunmasıgereken1001kitap listesinden bir kitap daha biter ve kalır 936 kitap ‍️ . . . #akilfikirgezegeni

Kalecinin Penaltı Anındaki EndişesiPeter Handke · Ayrıntı Yayınları · 2016504 okunma

32 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Akıl Fikir Gezegeni