"... ortalık yerde kötü bir şiirin ezgisi yırtılmış, iki yanlış anlama olmuş, anlamı dışında tüketilmiş güzel bir sözcük ölü doğmuş, mesela kader, mesela keder..."
Olur olmadık benzetmeleri ve şiirsel üslubuyla öykülerini meydana getiren Sema Kaygusuz'un kaygıları ilmek ilmek sökülüyordu, Sandık Lekesi'ni okurken. Yazarın öykülerinde günlük yaşamın basit dertlerini keşfederken kimi cümlelerde mühim meselelerin izleğini de yakaladığımı dile getirmeliyim. Benzetmelerinde imgelere yer veren, maddelere insani özellikler yükleyen, bazı diyaloglarda alaycı bir söylemi olan Sandık Lekesi'ndeki öykülere vakit ayırmak, değerli bir okuma deneyimi kattı.
Küçük insanların küçük dertlerini kaygı edinen bu öyküleri okumak, yazara daha çok yakınlaşmamı sağladı.
Yazarın diğer kitaplarını keşfetmeye devam!