Yanımızdan bir adamın geçtiğini gördük. Çırılçıplak bedeni kül renginde olan bu adam toprak rengi bir ata binmişti. Adamın saçları yoktu; kafatası ve kafatasının üzerindeki damarlar görünüyordu. Elinde asma dalı kadar esnek, demir gibi ağır bir değnek vardı. Bu atlı bize hiçbir şey söylemeden çekip gitti.