Çocuk yaşta istismara uğramış doğuştan konuşamayan Miray, sırf ona yapılan kötülük ortaya çıkmasın diye ameliyat edilmemiş ve hiç konuşamamıştı. Yeni taşındıkları evin karşısında yaşayan Çağan, çocuk yüreğiyle bu istismara tırmandığı portakal ağacı sayesinde şahit olmuş ve o günden sonra yakın arkadaşı Ali ile Fuat'ı Miraydan uzak tutmaya çalışmışlardı. Başarmışlardı da... Seneler geçmiş ve artık büyümüşlerdi. Avukat olan Çağan, Psikolog arkadaşı Ali ile Miray'ın geçmişinde ki travmanın suçlularının cezasını kesmek için çabalıyorlardı. Evlenen Miray ve Çağan, zor günler geçirmiş Fuat yüzünden ayrı kalmışlardı. Tam yedi sene boyunca Miray'ın izini süren Çağan onu bulmuştu. Bir günde büyümüş ama büyümenin ne demek olduğunu bilmeyen Kır çiçeğine kavuşmuş eski günlerine tekrar dönmüşlerdi. Bu evrede Ali de evlenmiş karısı Aslı ile Miray'ı buldukları köye yerleşmişlerdi. Ailece mutlu günler Miray ve Çağan'ın çocukları Efnan ve Eymen ile daha da taçlanmıştı. Sıcacık, samimi bir o kadar da duygulu bir kitapla geldim. Değinilen noktalar çok güzel, arkadaşlığı, güveni, kötü gün dostu nasıl olunur ince ince işlenmiş. Aşkı, inancı, helâli, haramı öyle yerinde ve kararında ele almış ki yazarı tebrik ediyorum. Çocukluğu edinilen dostlukları, büyüdüklerinde de kaybetmemiş olmaları hayran bıraktı ve bu duyguları ne kadar özlediğimi anladım. Birbirlerini düşünen sağlam ve hala masum dostluklar kaldı mı? Burası tartışılır. Bir portakal ağacı sayesinde edilen şükürlerin, sonrasında hayatlarından bu ağacın hiç çıkmayışı öyle güzel yoğurulmuş ki kurgusu çok etkileyiciydi. "Sensizlik bana kadar mıydı? Yoksa senin hayatın bana mıydı?"

Portakal AğacıŞule Gizem Büyükboz · İkinci Adam Yayınları · 202119 okunma

··

117 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Birkitapeli