Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

384 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
fiile dökülmemiş bir yasak aşkın hikayesi...
sosyal bilimlere olan merakımdan dolayı her zaman ilk tarihi, edebi,psikolojik tarzı romanları okumaya ilgi duymuşumdur. bu sebepten ötürü edebiyat tarihimizin ilk psikolojik romanı ile o 121 yaşındayken tanışmak biraz geç olsa da güç olmadı. eylül, 1901 yılında yayınlanan, mehmet rauf’un ilk kitabıdır. romanı ilk olarak 1900 yılında servet-i fünun dergisinde yayınlanmıştır. hikâye büyük beğeni toplayınca kitap haline getirilmiştir. eylül kitabının önemli özelliklerinden bir tanesi de zamanın ilk psikolojik romanı olmasıdır. suad, süreyya ve necip’in aşk üçgenini anlatan ünlü eser türk klasikleri arasındaki yerini de almıştır. gelelim konusuna: süreyya, karısı suat’la birlikte babasının evinde kalmaktadır. süreyya’nın kız kardeşiyle onun eşi de onlarla birlikte yaşamaktadır. süreyya baba evinde kalmaktan, evin uzak bir yerde olmasının da etkisiyle sıkılmakta, boğaz’da veya adalarda oturmayı; sandallı, kotralı bir deniz yaşamı sürmeyi istemektedir. süreyya karısı suat’la beş yıllık evlidirler. suat, kocasının bu hayalini gerçekleştirmek umuduyla gizlice babasına mektup yazar ve para ister, babası da yazlık evin kira bedeli olan kırk lirayı kızına gönderir. suat durumu kocası süreyya’ya açar ve çok sevinirler. süreyya bey ve suat hanım boğaz içinde küçük bir yalı tutarlar ve oraya taşınırlar. yalıya süreyya’nın halasının oğlu olan necip’i de sık sık davet ederler. necip suat’ı pek çok yönden taktir etmekte, beğenmektedir. zamanla bu taktir ve beğeni duyguları sevgiye dönüşür. süreyya sık sık denize çıkmakta, günlerinin çoğunu denizde geçirmektedir. bu yüzden suat’la necip yalıda yalnız kalmaktadır, içten içe suat da necip’i sevmektedir ama her ikisi de süreyya’yı çiğneyemediği için fazla ileri gidememektedir, vicdanları bunu engellemektedir ve birbirlerine olan aşklarını söyleyemezler. etrafta suat’la necip arasındaki duygusal ilişkinin dedikodusu yayılmıştır, bunu süreyya da duyar ama buna  ihtimal vermediği için fazla üzerine gitmez. necip bu söylentilerden dolayı yalıya seyrek gitmeye başlar, bir süre sonra “tifo”ya yakalanır. hastalığın tehlikeli dönemi geçince süreyya ile suat, necip’i ziyaret eder. necip, suat’a olan aşkından dolayı yalıya gidip geldiği günlerde suat’ın eldiveninin tekini almış yastığının altında saklamaktadır. bu hasta ziyareti sırasında eldiven yastığın altında bulunur. böylece suat, necip’in de kendisini sevdiğini anlamıştır ama bunu diğerleri de hisseder. necip iyileşince yazın kalan vakitlerini süreyya’nın yalısında geçirmeye mecbur edilir. artık necip’le suat birbirlerine açılabilmiş aşk yaşamaktadırlar. süreyya yalıyı çok sevmiştir, karısına kışı da burada geçirelim demiştir ama ne olduysa birden tekrar babasının konağına dönme kararı alır ve dönerler. bir “eylül” ayında konakta yangın çıkar. herkes kaçar ama suat’ın içerde kaldığı fark edilir. kocası süreyya bağırıp çağırsa da yanan konağa giremez. necip hiç tereddüt etmeden alevlere dalıp suat’ı kurtarmaya çalışır. bu sırada yanan tavan çöker ve necip ve suat yanarak can verir. yasak aşk durumu ile ilgili hemen hemen herkesin ortak kanısı suad ve necip'in haksız olduğu yönünde ve aslında bu konuda suat'la süreyya'yı "en mutlu çift" diye tarif etmiş çoğu kimse. ancak romanın başında bile o kadar da mutlu değillerdi. suat sırf her şeyden sıkılan, ilgisiz süreyya'yı hoş tutabilmek için çabalayıp duruyordu (yalının tutulması, necip'in sık sık davet edilmesi bile süreyya'nın gönlünü eğleyebilmek içindi). süreyya'nın kendisini artık eskisi gibi sevmemesinden, ilişkilerinin ilk zamanlardaki gibi olmamasından son derece üzgündü. ayrıca bir gün suat kendi istediği bir şeyi direttiği zaman neler olduğunu görüyor ve o an bir aydınlanma yaşıyor: bu ilişkinin bugüne kadar patlak vermemesinin tek nedeni kendisinin itaatkar bir eş olmasıymış, süreyya aslında hep kendi dediğini yaptıran, babası gibi zorba bir adammış. dahası, hikayenin süreyya kısmını hiç bilmiyoruz. süreyya bu ilişkide gerçekten mutlu mu, suat hakkında neler düşünüyor hiçbir bilgimiz yok, sürekli kaçıp kaçıp teknesine gidiyor. kısacası daha necip'le suat arasında hiçbir şey yokken bile suat ve süreyya'nın ilişkisi çok da mükemmel değildi. zaten kitabın olayı konudan çok psikolojik tahliller üzerine. bu açıdan bakılınca ilk psikolojik romanımızın oldukça başarılı olduğunu söylemek mümkün. çoğunluğun, kitabın bu denli ayrıntılı olmasından yakınmasının aksine ben severek ve gururlanarak okudum eylül'ü. çünkü ilkler her zaman özeldir.:) ha bir de böyle bir konusu olan kitabın da mutlu sonla bitme ihtimali zaten yoktu. bence olması gereken şekilde bitti.  kitap hakkında yorum kısmında da fikir alışverişi yapabiliriz. keyifli okumalar dilerim.
Eylül
EylülMehmet Rauf · Bordo Siyah Yayınları · 201839,5bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
2.333 görüntüleme
Rukensu okurunun profil resmi
Sizin profilinize aşığım yaa 😁🙄🥳 Değerli kaleminize yüreğinize sağlık incelemeniz gayet güzel olmuş 🤍🐣
ahsen okurunun profil resmi
çok teşekkür ederim🥰 sizin yorumlarınız da beni çok mutlu ediyor 🌸
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.