“Çünkü düşünce hayatımızı 280 harfle ifade etmek gibi bir bahtsızlığa muhatap olduk. İnsanlar, ekranla çok fazla haşır neşir oldukça, kitap okuma melekelerini de kaybediyorlar. Dışarıda o kadar gürültülü, o kadar aksiyona dayalı bir âlem var ki, oturup sakin sakin düşünmeyi, tefekkür etmeyi, Allah’la beraber murakabeye dalmayı, onu düşünmeyi, geçmişi sorgulamayı hayal bile edemiyoruz. Gürültülü hayata ne kadar katılırsak, o imkânı o kadar kaybediyoruz. İnsanın bir uzlet mekânı, kaçıp sığınacağı bir kovuk bulması lazım kendine.”