Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

323 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
"Hangi Batı" üzerine bir inceleme
Attilâ İlhan, Türk aydını ve entelektüeli olarak ülkemiz için çok kıymetli bir insan. Aslında Attilâ İlhan'ı bana sevdiren ve bana anlatan babama sevgilerimi yolluyorum. Kendisi Attila İlhan'ın "Türkiye'nin en aydın insanı" olduğunu söylüyor, ki haksız da değil. Öncelikle onu anlayabilmek için onun okuduklarını okumak, araştırdıklarını araştırmak gerekiyor. Kitaplarını okuyunca ne kadar bilgili olduğunu görmemek mümkün değil. Türkiye'nin içerideki ve dışarıdaki durumunu çok iyi bilen ve çok iyi analiz etmiş biri. Tarih ve dil bilincini özellikle bu kitabında çok fazla vurguladığını görebiliriz. Özellikle Atatürk ve İnönü kıyaslamalarına katıldığımı söyleyebilirim. Atatürk'ün yapmak istediğinin ulusal ve bağımsızlık adına olduğudur. İnönü'nün ise Atatürk öldükten sonra ipleri büyük çoğunlukla Batı'nın eline verdiğidir. Yani Attilâ İlhan bu şekilde bir yorum yapmış. Burada amacı İnönü'yü yermekten çok gittiği yolun yanlış olduğudur. Özellikle şu alıntı aslında Atatürk'ün net bir şekilde yapmak istediğini anlatıyor: "Gazi, hiçbir zaman Batı medeniyeti gibi olacağız dememiştir. Çağdaş uygarlık seviyesi demiştir, muasır medeniyet demiştir. Peki muasır medeniyet seviyesi bir yere mahsus ve sabit midir? Asla. Bugün Batı'da olur, yarın Asya'da olur, öbür gün Afrika'da olabilir. Nerede olursa olsun Türkiye için hedef, seviyeyi yakalamaktır. O seviyeyi yakalamak için mücadele etmektir." Şahsen bunun böyle olduğunu bende düşünüyorum. Atatürk öldükten sonra, aslında halka onun ne kadar yanlış anlatıldığını görmüyor muyuz? Gerçekten de Atatürk her zaman çağdaşlarımızın seviyesinde olmamız için verdiği mücadeleyi sürdürmemizi istemiyor mu? Yani çağın gerisinde kalmak, Türkiye'nin kaderinde olsun istemiyor. Bulunduğu konum itibariyle Türkiye zaten zor bir yerde. Yaptığı devrimlerle çağının yıldızı olmuştu. Ama şu an ülkemiz maalesef ki tepetaklak olmuş bir vaziyette. Batılı ülkelerin riyakâr tutumunu kitabın sonuna kadar net bir şekilde okudum. Misyoner okullarının ne amaçla kurulmak istendiği, vakıf üniversitelerinin varlığı vb. durumlarla ilgili yorumlarını da okuyoruz. Türk gencinin neler yapması gerektiği, hangi yoldan gitmesi gerektiğini de söylüyor. Attila İlhan, aydınların amacının ne olması gerektiği ve ne olduğu yani onların hangi görevi üstlendiğine değinmişti. Tabi bu benim ilgimi çekti. Çünkü aydın bir insanın görevinin halkı aydınlatmak, onların arasına girip sohbet ederek görevini yerine getirebileceğini belirtiyor. Aslında bu kadar eleştirinin ardından insanı üzen şey şu, bir şeyler hiç değişmiyor. Attilâ İlhan bu kitabı yazalı kaç sene olmuş, kitap ilk çıktığı zaman okuyan biri şimdi de okusa "eee ne değişmiş ki?" deme ihtimali çok yüksek. Ben zamana yayarak okudum bence doğrusu da bu. Çünkü sindirerek okumak daha etkili oluyor. Kitap daha birçok konuya değinmiş. Bu kadar yorum tabii ki de yeterli değil ama ben özellikle ilgimi çeken yerlere değindim. Tavsiye eder miyim, kesinlikle ederim.
Hangi Batı
Hangi BatıAttila İlhan · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2012571 okunma
··1 alıntı·
358 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.