Hiç kimse “kendisi” değildir. Herkes bir “başkası”dır. “Ben bir başkasıdır” (Rimbaud, 1999: 72). “Ben”e, “benlik-kavramı”na, “ben-lik”e ya da “kimlik”e dair söylenecek her söz, zorunlu olarak “başkası”nın dolayımına muhtaçtır. Çünkü insan, dünyaya geldiği ilk andan itibaren, başkalarıyla birlikte ortak bir hayatı paylaşan ve kendi mevcudiyeti başkalarının mevcudiyetine bağımlı olan bir varlıktır.