...gündelik hayatın olağanlığı içinde başkaları ile kurulan etkileşimler, sistemin mütecavizliğince nesneleştirilir, şeyleştirilir. Hem devlet hem de piyasa, hayat-dün-yasının çoğulluğunu, onu homojenleştirmek adına tahrif eder. Devlet, kendi gücünü muhkem kılmak, hayatın her alanındaki nüfuzunu artırabilmek ve ‘makbul vatandaşlar’ yaratabilmek, piyasa ise, pazarını olabildiğince artırarak kârını maksimize etmek için hayat-dünyasını homojenleştirici bir takım pratikleri gerçekleştirmek ister.