·
978 görüntüleme
Jude'un harika ruhuyla selamlayayım!
-Yavaş yavaş içinde bir merak kabarmaya başladı, Marygreen'de artık hiç kimseyle haberleşmeyen ve oradaki herkes için de bir ölüden farkı kalmayan öğretmeni, o büyük parlaklığın içinde acaba tam hangi noktadaydı, Şimdi Nabukadnezar'ın fırınındaki şekillerden biri gibi, parlaklığın içinde Phillotson'u rahat ve huzurlu bir yürüyüş yaparken görür gibi oldu.
Rüzgârın saatte on kilometre hızla estiğini öğrenmişti, bunu hatırladı. Dudaklarını aralayarak, tatlı bir içki gibi, doğu rüzgârını içine çekti.
"Sen," diye, rüzgâra en yumuşak sesiyle seslendi, "bir iki saat önce Christminster'daydın, sokaklarda uçarak rüzgâr güllerini döndürdün, Bay Phillotson'ın yüzüne dokundun; şimdi de buradasın, benim içime giriyorsun. Sen... aynı rüzgâr!"- #75491701
Adsız Sansız Bir Jude'un rüzgârına dokunan insanları görünce heyecanlanıyorum. On altı gün sürmüş. Harika bir on altı gün yaşandığına asla şüphem yok!
Yazılanlardan anladığım kadarıyla hâlâ söylenmek istenenler var içeride ve eminim ki 'Adsız Sansız Bir Jude' iz bıraktı. Okuma serüveninde taşınacak en güzel izlerden birisi.
Yazı için elinize sağlık. Yanlış da anlamış olabilirim ama yazıda dikkatimi çeken bir yer var: "Böylesine yüzeysel bir adamın nasıl bu derin sözleri..." Jude ve yüzeysellik? Buna katılamadım.
Jude'un derinliği beni çok kesmişti okurken. Çivilenip kaldığım bir yer var; Jude'dan bana kaldı kitap aklıma geldikçe kendi kendime söylerken yakalarım hâlâ kendimi. Jude şöyle bir alıntılama yapıyordu: ..., bu sessizlik "dönen dünyanın uykusudur." Okumaya devam ederken en çok burası kesip durmuştu beni. #75701980
Film konusunda haklısınız; mümkünse önce okunmalı. Filmi de çok sevmiştim. Özellikle o bir süre siyah beyaz devam eden filmin bir yerden sonra renkli hâle gelişi. Romandaki varoluşsal çatırdamayı, oluşumsal süreci çok iyi vurgulamış, kim akıl ettiyse çok iyi akıl etmiş.
İncelemenizde, incelememe yaptığınız nâzik gönderme için çok teşekkür ederim. Bir kez daha kitabı okuduğum, incelemeyi yazdığım sürecin heyecanına gittim. :)
Bu ne güzel selamlamadır, başım üstüne!
Jude benim için de unutulmayacaklardandır, hatta üzerine konuşma fırsatı bulunca ben de tekrar heyecanlandım. Günlerdir içimden iyi ki diyorum ayrıca tavsiyenize uyup mümkün olduğunca uzatmaya çalıştım, yine de kopmak pek mümkün olmadı.😊 Böyle olunca konuşma isteğim -haklısınız- hat safhada oluyor. Bendeki izleri takip edip tadını çıkarmaya çalışıyorum, şanslıysam bazen böyle izler kesişebiliyor, ne mutlu!
Ben, Jude’un okuduğu ilahinin sözlerinden etkilenip yollara düşmesinden epey etkilenmiştim. Demek istediğim yazarı bulduğunda yaşadığı hayal kırıklığı idi yani, karşılaştığı hakikat ve adamın basitliği. Şüphesiz Jude karşılaşılabilecek en derin ruhlardan biridir! Zaman zaman bana Martin’i (Eden) hatırlatır.
Film için düşüncelerim #75491701 şu cümleleri bir daha okuyunca derinleşti. Bu müthiş anlatımın hayranı olarak filmin gölgede kaldığını düşünüyorum ancak siyah beyaz başlamak fikri güzel bir detay olmuş, benim kafamda da zamana ve olaylara derinlik kattı, hissettirdi.
Güzel ve kaliteli bir şeyler okuyunca dolup taşıyor insan, bir de etrafa saçma arzusu oluşuyor bence. İçimdekileri azıcık derledim ancak sizin yazdıklarınıza bayıldım. Çok çok okunsun istedim.
Not: Görüyorum ve arttırıyorum. Kim bilir, belki de bu sessizlik “dönen dünyanın uykusudur!”
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.