Bir daha emin oldum ki Zweıg müthiş bir psikolojik yazıyor. İnsan tahlilleri üzerine muazzam usta bir kalem.
Kısa öykülerinden sonra okuduğum bu ikinci romanıylada karakter oluşturma , onu yaşatma , okuyucu zihninde içselleştirme ve duygu betimlemedeki canlılık yazarın en dikkat çeken yönleri bana göre.
Konu fakir postacı kızın kendi dünyasının yavanlığının farkına varması ve kısa sürede olsa hayatın adil olmayan yönü yüzüne tokat gibi çarpınca , keşfettikleri ile artık o eski Postacı kız değildir ; tıpkı Sibirya ‘da esir düşmüş askerin ülkesine döndüğü andaki durumu gibi.
İşte ortak acılar ve kaybedişler ile yolları kesişen , gençliğini yitirmiş iki insanın hedefi ne olabilir ki ?
Cevap kitabın sonunda gizli elbette.
Severek okuyacağınızdan emin olarak , gönül rahatlığı ile okumaya başlayın derim.