Yaşananları bu kadar ayrıntılı okumak.. Karnım ağrıdı.
Aslında ilk başlarda kitabı okurken anlam veremiyor ve empati yapamıyordum, özellikle de bir baba öz kızına nasıl tecavüz edebilir ki, çokta idrak edemiyordum bunu.
Ta ki annesinin tecavüz ettiği bir oğlan çocuğunun geçtiği sayfaya gelene dek.
Görür görmez o satıra gömüldüm, kadınların yaşadığı dehşetin boyutu, korkunçluğu, iğrençliği, üzerimden kamyon geçmişçesine kafama dank etti. Midem bulandı, içim acıdı, gözüm karardı birkaç saniye. Daha da bişey söyleyebileceğimi sanmıyorum buna dair.
Sadece şunu eklemek istiyorum. Hani derler ya, "her sepette illaki bir iki çürük yumurta bulunur" diye. Bunun tersi de mevcutmuş meğersem.
Okurken gördüm ki, tecavüz vakıalarının ezici çoğunluğunda, tecavüzcü kadar, mağdurun yakınlarının da hep birlikte anlaşmışlarcasına adilikleri dikkatimi çok çekti. Özellikle de mağdurun annesi, teyzesi, yengesi vs gibi kadın akrabalar. Nasıl da hemen olayı örtbas etmeye, mağduru suçlamaya ve ona eziyete başlıyorlar öyle.
Bir keresinde, "kadının en büyük düşmanı yine kadındır" diye bir cümle okumuştum. O zaman anlam verememiştim ne demek ki bu ne alaka diye. Şimdi daha iyi anladım. Gerçekten öyleymiş. Daha da kötüsü, bu dünyada kadını doğurup yetiştirdiği gibi, erkeği de doğurup yetiştiren kadınlar. Sonra da o erkeklerin içindeki çürük yumurtalar, dönüp dolaşıp yine kadınları vuruyor, mahvediyor maalesef.. Ülkemizdeki kadın cinayetleri, tecavüz gibi tüm bu faciaların sebebine dair hatırladığım bir tespiti de buraya bırakıyorum: #77276988