Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

416 syf.
8/10 puan verdi
Yaşama Uğraşı, Cesare Pavese ' nin 1935' ten başlayarak 1950 yılına kadar yazdığı günlüklerinin kitap haline getirilmesiyle oluşmakta. Pavese intiharından 8 gün önce güncesini " Sözler değil. Eylem! Artık yazmayacağım…” cümleleriyle noktalar. Bu son notundan 8 gün sonra hep düşündüğü eylemi gerçekleştirme cesareti gösterir. Bir otel odasında " 1935-1950 Ce. Pavese ' nin Yaşama Uğraşı " yazılı bir dosya dışında bütün özel yazılarını, notlarını yakıp gerçekleştirir özkıyımını. Cesare Pavese ' nin Yaşama Uğraşı... Kulağa nasıl da tuhaf geliyor değil mi? Bir insan hayatının her döneminde belki her anında bir şeylerin uğraşını verir. Okuma uğraşı, aşk uğraşı, kariyer uğraşı, güzel bir yemek yapma uğraşı, iyi bir evlat, eş, sevgili, anne- baba olma uğraşı... Ama yaşama uğraşı veren birine kaçımız rastlamışızdır? Evet, Pavese hayatının yarısından fazlasında intiharı sayıklamış, bunun aksi için yaşama uğraşı vermiş fakat başaramamış bir yazar, bir şair. Pavese ' nin güncelerinin başından sonuna kadar intihara olan meylini görüyorsunuz. Onu buna sürükleyen sebeplere tanıklık ediyorsunuz. Ne kadar duygusal, yalnız ve mutsuz bir adam olduğunu, depresif ruh halini baştan sonuna kadar bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Pavese' nin en samimi duygularını, mutsuzluğunu okurken duygulanmamak mümkün değil. Kitapta bunu sıkça dile getirir. Mesela ; 14 ocak 1930 "Kendimi yalnız bırakmamak için bütün gece aynanın karşısında oturdum... 25 mart 1950 " Mecburuz diye yaşayıp duruyoruz. Bu fikir beni çileden çıkarıyor. Kendi bedenim içindeki kuşkulara bile hâkim değilken nasıl dünyayı değiştirebileceğime inanmalıyım? Evet mutlu değilim. " notları da mutsuz ve yalnız olduğunu destekler nitelikte. Pavese ' nin daha önce bir kitabını okumuş arkadaşlar kadınlara olan düşkünlüğünü, zaafını (kimi anlamayıp nefret dese de) bilir. Bu kitabında da mutsuzluğunun, intiharının en büyük sebebi kadınlar gibi görünsede tek sebep buydu demek haksızlık olur. Dönüp Pavese ' nin hayatına bakacak olursak onu intihara sürükleyen tek sebebin bu olmadığını, yaşadığı dönemin ne kadar zorlu geçtiğini görebiliriz. Pavese çocukluk döneminde 1. Dünya Savaşı ' na, gençliğinde 2. Dünya Savaşı ' na tanıklık ediyor. Savaşlar her insanın ruhunu yaraladığı gibi Pavese ' yi de etkiliyor. Daha sonra, ilerleyen yıllarda (1922-1943) İtalya' nın yönetimini ele alan Benito Mussolini yani İtalya' nın faşist Hitler' i ülkeyi cehenneme çevirmiş, yazarları, şairleri hapse tıkmış, kitapları yakmış, sanatı öldürmüştür. Savaşın ve tüm bu zorlukların ardından birçok yazar ve şair etkilenip intihar etmiştir. Pavese' nin intiharının en büyük etken kadınları olarak gözüküyor olsada bunları da göz ardı etmemek gerekir. Fakat ilginçtir ki Pavese güncelerinde bu trajedilerden neredeyse hiç bahsetmez. Kitapta eleştirebileceğim tek nokta da bu sanırım. Bu kadar zorlu bir dönemi, yaşananları es geçip sürekli kadınlardan bahsetmek, onlar yüzünden mutsuz olduğunu anlatmak zayıflık bence. Dönemin zorluğunu pek dile getirmeyi tercih etmeyen yazar, günlüklerinde genellikle kişisel hayatından, duygularından, sanatından ve gezilerinden söz açar. Aşık olduğu kadınlarından, bu kadınların ona yaşattığı acılardan, yıkımlardan, inanç sorgulamalarından ve peşini bırakmayan intihar düşüncesinden bahseder. Hayatını kadınları anlamak üzerine harcayan yazar, onlardan nefret ettiğini söylerken bile kendisine gösterecekleri sevgiye ihtiyaç duyuyor. Kadınlarını anlama girişimleri sürekli başarısızlıkla sonuçlandıkça karamsarlığa kapılıyor. Her yitirdiği aşkıyla birlikte yaşama uğraşını bırakma düşüncesi aklını çelip daha da yer ediyor. Bu yıkımlara rağmen yüzünü kadınlara çevirmekten, sevgi ummaktan vazgeçemiyor. Bu aldığı yaralar bir bakıma onun sanat, edebiyat hayatını daha da güçlendirmiştir. Çünkü hayatının son dönemlerinde edebi yönden en başarılı devirlerini yaşamıştır. İntiharından çok kısa bir süre önce aldığı dönemin en önemli ödüllerinden biri olan Strego Ödülü de bunun kanıtlıyor bana göre. Kitabı okurken yaşadıkları beni gerçekten çok etkiledi. Edebi yönden de çok kuvvetli bir anlatıma sahip olan Pavese her kitabını okuyabilecağim yazarlardan biri benim için. Pavese ile henüz tanışmamış arkadaşlara da bu kitapla başlamalarını tavsiye ederim...
Yaşama Uğraşı
Yaşama UğraşıCesare Pavese · Can Yayınları · 20152,033 okunma
··
1 artı 1'leme
·
2.736 görüntüleme
K. okurunun profil resmi
İncelemenizi çok beğendim. Yazarı okuma isteği uyandırdı. Sürekli aşık olup acı çekmesi de çok ilginç. Her hoşlanmayı aşk sanan, her olmaz'ı da acı zannediyor demek ki. Bir ömre kaç aşk sığar?
Elif okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. " Her hoşlanmayı aşk sanan, her olmaz'ı da acı zannediyor demek ki" şu sözleriniz konuyu tamamen özetliyor. " Bir ömre kaç aşk sığar?" Buna cevap verebilmek için önce aşkın tanımını yapabilmek lazım. Aşk nedir? Aşk gerçekten var mıdır? Pavese bence zayıf bir insandı ve zayıf insanlar hep yanlarında biri olsun ister,hep birine ihtiyaç duyar. Pavese de aşkı değil, yanında olmasına ihtiyaç duyduğu için birini arıyordu. Bulamayınca da mücadele edemeyen her zayıf insan gibi kaçıp gitti,hayat mücadelesini bıraktı.
3 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Turgut Özben okurunun profil resmi
Dünyada yazılmış en kaliteli kitap bana göre. Yazınız da güzel olmuş. Beğendim
Gülcan Coşkun okurunun profil resmi
Stefan Zweig aklıma geldi bu incelemenizi okurken..Savaştan etkilenmeleri ve umutsuzluğa düşmeleri noktasında benzerlikler var.. Emeğinize sağlık.. İncelemeleriniz okuma isteği uyandırıcı,öğretici,akıl açıcı,bu kadar kitap var ve okuyanlar da var ve benim hâla haberim yok diye hayıflanma sebebi..☺️💐
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.