Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

72 syf.
4/10 puan verdi
Ben, zor şartlar içinde geçimini sağlamaya çalışan ülkemizdeki emekçilerden sadece bir tanesiyim. Aldığım ücretle, her geçen gün daha da pahalılaşan yaşam şartlarına rağmen, ailemden, ihtiyaçlarımdan, dişimden tırnağımdan arttırdıklarımla belirli aralıklarla toplu kitaplar alıp okumaya çalışan biriyim. Kimseye "malumatfuruşluk" yapmıyorum. Kendi durumumu da kötü göstermeye çalışmıyorum. Anlatmak istediğim şey; böylesi sıkıntılı dönemlerde bir kuruşun bile bizim/sizin gibi insanlar için çok büyük önem taşıdığıdır. Dolayısıyla kitap alışverişlerimizi yaparken imkanlar dahilinde, tam ifadesiyle "kılı kırk yararak" hareket ediyoruz. Ümit ediyorum bu berbat durum en kısa zamanda düzelir. Yukarıda ki girizgahı yapmamın sebebi, YKY yayınlarının (diğer yayınevleri içinde geçerlidir) bu tip kitaplar da içinde bulunduğumuz duruma bağlı olarak hassas davranmamasıdır. Kendilerine ait sebepleri de elbet vardır. Fakat şu elimde bulundurduğum kitap (ücreti ne olursa olsun) tam olarak 72 sayfa. Bu sayfalardan yaklaşık 11 sayfa (içindekiler ve tanıtım/künye hariç) sadece reklam/tanıtım ve boş sayfalar. Şiirlerin yer aldığı bazı sayfalarda Cansever'in sadece iki mısralık şiirlerine yer verilmiş! Yahu koskoca sayfaya iki mısra ne demek? Diğer şiirlerin çoğunda, şiirin devamını koskoca sayfayı boş bırakıp yeni bir sayfa da vermiş! Altı-yedi mısralık şiirler için koskoca sayfalar boş bırakılmış. Bu nasıl bir editörlüktür? Yakışıyor mu böyle köklü bir yayınevine? Gereken düzenlemeyi yapsanız, baskı da hassas davransanız, şu kitap bu kadar sayfa tutar mı? Ticaret, kitap satışında da mı etikten öne geçti? Üçüncü sınıf yayınevleri ve yazarlarının politikadan kişisel gelişime, sağlıktan tarih alanına kadar çıkarttıkları kitapların şişirme olduğunu, sayfalarının çoğunun kendini tekrar ve laf çevirme olduğunu zaten biliyorduk ve alışmıştık da. Onlara çok görmüyorum açıkçası ama YKY'ye yakışmadı. Çok doldum, bunları söylemek bile istemezdim ama artık YKY ve diğer yayınevleri bu durumu çokça göz ardı ve suiistimal etmeye başladı. Sanki ülkede her şeye makul fiyatlarla ve hemen ulaşabiliyormuşuz gibi. Neyse, yine düzeleceğine ümit etmekten başka çare yok. Kitabın içeriği ile alakalı birkaç şey söylemek gerekirse; Cansever'in okuduğum ilk kitabı olan "Çağrılmayan Yakup" bana daha hoş ve okuması zevkli gelmişti. Yerçekimli Karanfil ise bende şiirsel duyguyu uyandıramadı. Alüminyum Dükkan, Buz Gibi, Uyanınca Çocuk Olmak kitabın güzel şiirlerindendi. Fakat genel itibariyle benim gözümde istenileni veremedi. Belki de frekansım tutmadı. Onun dışında şiir dili gayet akıcı olan, okuması pratik, 1957'de yapılmış kapak illüstrasyonuna sadık kalarak basılmış ince bir kitap. İlerleyen yaşlarımda (nasip olursa) tekrardan göz atarsam belki fikriyatım değişir, kim bilir? Fakat bugün için ben de tatlı bir anı bırakmaktan öteye geçemedi maalesef. İncelememi burada sonlandırırken merhum Edip Cansever'i bir kez daha saygıyla anıyorum. İyi Okumalar.
Yerçekimli Karanfil
Yerçekimli KaranfilEdip Cansever · Yapı Kredi Yayınları · 20215,2bin okunma
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.