Mümin Sekman' ın kişisel gelişimci olduğunu unuttuğunuzu düşünmek istiyorum. Hayatı boyunca Orta Doğu' ya ayak basmış mı bilemem, yalnız Orta Doğu ile ilgili araştırmaları/araştırmacı olmadığını bilirim. Kendi şahsi düşüncesi bu yönde olabilir mi? Elbette, saygı duyarım. Orta Doğu kültürünü Araplardan ibaret zannedebilir mi? Elbette, saygı duyarım. Fakat bu düşünceleri ile tüme varım asla yapılamaz.
Batı' ya yönelmek mi kurtaracak? Batı kendi öz evlatlarını yetiştirmekten, yetiştirirken de sömürmekten başka kime ne sağlamıştır? Yoksa var olma/gelişim gösterme biçemini özlerine dönerek sahip olduklarının üzerlerinle koyarak, gelişerek, küreselleşmeye başlayan kültürel değerlere bir yenisi ekleyip katma değer sağlayarak mı var olmalılar?
Empoze edilmek zihniyet bambaşka, yaşayış bambaşka olduğunu elbette biliriz. Ne güzel söylemişsiniz, acıların coğrafyası diye; eklemek isterim ki bu bölge insanları, gerek kimlik, gerek etnik bakımdan etki altına alınmak istenen zümrelerle yüzyıllardır mücadele ediyorlar zaten. İmkanları doğrultusunda da fikri ve yaşayış olarak mücadeleleri de devam etmektedir.
Hiç bir ideolojinin savunucusu değilim ve güzelleme yapmakta değilim amacım. Sadece araştırma/yerinde görerek tespit ettiğim gerçekleri söylemekle mükellef hissettim kendimi.
-yanlışa düşenin, doğruyu en iyi bilen olduğunu unutmamak gerek-