Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

364 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Taşı, toprağı, sıcağı, sineği, yağmuru, seli, pamuğu, birbirinden değişik otları, yılanı, çiçeği, en önemlisi bahtsız köylüsü ve acımasız ağalarıyla bir baştan bir başa Çukurova... Yaşar Kemal'in eserlerine seçtiği en güzel tema... Dağın Öte Yüzü üçlemesinin ilk eseriyle yine bir Çukurova dramı; Ortadirek... Eseri tanıtmadan önce okumayı düşünen arkadaşlara, kitaba ilk başladıkları anda önsözü okumamaları konusunda küçük bir tavsiyede bulunmak isterim. Zira kitabı okumaya başlamadan evvel önsöze şöyle bir göz atınca kitabın içeriğine dair bilgiler verildiğini fark ettim ve önsözü okumaktan vazgeçtim. Kitabı bitirdikten sonra önsöze baktığımda ise kitabın neredeyse özetinin yapıldığını gördüm ve iyi ki okumamışım dedim kendi kendime. Eserde pamuk toplayıp biraz olsun para kazanabilmek için Çukurova yollarına düşen köylünün acınası durumu anlatılıyor. Kitabın içerisinde yer alan ve hepsi ayrı birer başlık olabilecek o kadar çok mühim olgu var ki... Fakirlik Çukurova köylüleri için en büyük sıkıntı. Bunun yanı sıra ağalara karşı yapılan borçlar ve ağaların bu fırsatları değerlendirerek köylünün boğazına çökmesi apayrı bir sıkıntı. En büyük gelirleri pamuk toplamak olan köylünün kendi muhtarları tarafından kandırılarak pamuğa geç götürülmesi ve sonunda yaşanan hayal kırıklığı... Bunların yanı sıra cahil olduğu için sürekli muhtar tarafından yalan yanlış kanunlarla kandırılan köylülerin vehameti yer alıyor satırlarda. İnsan her birine dair satırları okudukça yapılan haksızlıkları hazmedemiyor. Olaylar genellikle Ali, Meryemce, Elif ve Koca Halil üzerinden anlatılıyor. Koca Halil ve Meryemce arasındaki düşmanlık, pamuğa giden yolda birbirinden garip olaylara sebep oluyor. Ali'nin annesi Meryemce'ye karşı gelgitli duyguları ve Meryemce'nin oğlu Ali'ye küstüğü için değnek, ağaç, ot, taş, at ile konuşuyormuşçasına oğluna göndermelerde bulunması kitapta yer alan hoş kısımlardandı. Kimi zaman Meryemce'nin yaptıklarına, taş kalpliliğine ve inadına o kadar kızdım ki, böyle bir kadın insanın ömrünü çürütür diye düşünmeden edemedim. Meryemce'nin Ali"ye gönderme yapmak adına ot ile olan konuşmasına kulak verelim: 'Elimdeki yeşilcecik ot, sana diyorum, kimseciklere demiyorum. Üstlerine alınmasınlar. Yeryüzünün süsü, toprağın canısın sen. Doğmaz, ölmezsin, güneşe bulaşır, dağ dağ, düz düz parlarsın. Dünyanın gözüsün. Yeşilcecik ot, benim elim, ayağım tutarken, şu koca yokuşu da çıkmışken ben yürür de giderim. Kimsecikler yerinmesin. Sevinsinler, sırtlarına binecek değilim. Yeşilcecik ot, dur şurada da şu yokuştan aşağı bak. Gözün kararır. Bu yokuşu çıkan, şu düz yolu yürüyemez mi? Ben yürüyorum, sen sağlıcağlan kal, yeşilcecik ot!" Yaşar Kemal'in Çukurova manzarasına ve insanlarına dair yaptığı betimlemeleri anlatmaya gerek bile duymuyorum. Zira Yaşar Kemal'in tek bir eserini dahi okumuş olan herkes bilir ki, bu konuda kimse onun eline su dökemez. Ağacıyla, dağıyla, hayvanıyla bir manzaranın bu denli etkileyici anlatılması yazarı nadide kılan en önemli özelliklerden biri. 286 sayfalık, bakıldığında çok fazla olay barındırmayan ve kısa bir zaman dilimini anlatan bir eserin kendisini soluksuz okutabilmesi her yazarın harcı değil. Kitabı her yönüyle fazlasıyla beğendim. Heybeme de çok güzel alıntılar ekledim. Bir tanesini sizlerle paylaşmak isterim: "Kadın kısmı da bir korkak olur ki, fıkaracıklar. Çocuklardan beter. İyi, çocuklardan güzel, azıcık saf. Hepsi böyle. Kocasına da, gencine de adamın yüreği acır. Kadın kısmı bir hoş, vefalı."
Ortadirek
OrtadirekYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20182,630 okunma
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.