Gönderi

Zaten annem ne Tanrıdan korkuyordu, ne şeytandan. Yeryüzünden ayrılmaktan korkuyordu yalnız. Ninem, göçtüğünün farkındaydı. Sevinmiş gibi bir halle: "Son olarak rafadan yumurtamı yiyeyim, sonra da gidip Gustave'ı bulayım," demişti. Yaşamaya büyük şevkle sarılmamıştı hiç; seksen dört yaşında, üzgün üzgün, bitkiler gibi, davranışsız, yaşayıp gidiyordu: Ölmek onu tedirgin etmiyordu. Babamın gösterdiği yürek pekliği daha az olmamıştı: "Annene söyle, papaz getirtmesin. Oyun oynamak istemiyorum," demişti bana.
Sayfa 108 - İmge KitabeviKitabı okudu
·
251 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.