Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

TEPKİ VERMEK YERİNE KARŞILIK VERMEK
Mindfulness inanılmaz bir özgürlük sağlar, çünkü bu, zihnimizden geçen her düşünceye veya duyguya gerçek ve doğru olarak inanmak zorunda olmadığımız anlamına gelir. Aksine farklı düşünce ve duyguların ortaya çıktığını ve geçtiğini görebilir, hangilerinin dikkat etmeye değer ve hangilerinin olmadığına karar verebiliriz. Algılarımızın doğruluğunu ve düşüncelerimizle duygularımızın bu kadar ciddiye alınması gerekip gerekmediğini sorgulayabiliriz. Mindfulness'ın sunduğu gerçek hazine - en şaşırtıcı armağanı- bize basitçe tepki vermek yerine karşılık verme fırsatı vermesidir. Güçlü bir duygunun öyküsünde kaybolduğumda -diyelim ki arkadaşımın az önce söylediği bir şeyden dolayı hakarete uğradım, incindim ve öfkelendim- muhtemelen daha sonra pişman olacağım bir şekilde tepki gösteriyorum. Mesela bir keresinde bir arkadaşımla telefonda konuşuyorduk ve tartıştık. Onu yaptığım bir seçimin aslında iyi bir seçim olduğuna ikna etmeye çalışıyordum. İlk başta bu sadece bir tartışmaydı, ben bu seçimi yapma nedenlerimi söylüyordum ve arkadaşım benim için gerçekten doğru olup olmadığına dair endişelerini belirtiyordu. Ancak bir noktada arkadaşım "saf" olmamdan korktuğunu dile getirdi. Tartışmanın gidişatının bu kadar çabuk değişmesi komikti. Önce hakarete uğramış hissettim, sonra kızdım. Sesimi yükselterek hemen bağırmaya başladım. Sanki hayatım buna bağlıymış gibi bakış açımı savunuyor, benim için doğru olanı bildiğim fikrini abartıyor ve arkadaşımı cahil ve kafası karışık biri olarak resmediyordum. Farkında bile olmadan telefonu kapamıştım. Neyse ki eski arkadaşız ve bir kaç dakika sonra özür dilemek için onu aradım. Sakin bir şekilde konuşmaya başladığımızda, bu konu hakkında safça davranmamdan korktuğunu dile getirerek hakaret etmek istemediğini anladım. Gereken deneyime veya bilgiye sahip olmadan bir karar vermem konusunda gerçekten endişeliydi. Elbette, seçtiği kelime pek doğru değildi, ama niyeti iyiydi ve kesinlikle aşırı tepki vermiştim. o gün iş yerinde stresli bir gün geçirmiş olmam da muhtemelen üzerine tuz biber ekmişti. Konuşmamız sırasında dikkatimi verebilseydim, kendi kendime şunu söylerdim: "Şu anda kendimi incinmiş, hakarete uğramış ve kızgın hissettiğimin farkındayım. Bağırarak suçlamaya başlamadan önce derin bir nefes alacağım ve duracağım. Sebepleri nedir, gerçekten beni incitmeye mi çalışıyor?" Başka bir deyişle o anda ne hissettiğimizi fark edebildiğimizde, bu duyguların bizi hemen harekete geçirmesine izin vermemiş oluruz. Dilimizin ucunda olanı gerçekten söylemek isteyip istemediğimizi sorgulamayı bırakabilir ve bunun yerine daha etkin bir şey söylemeyi seçebiliriz. Bununla birlikte, nasıl tepki vereceğimiz konusunda seçeneklerimizi düşünmek için zihinsel alana ihtiyacımız vardır. Kendimize sorabilmemiz gerekir: "Şu anda burada gerçekten neler oluyor? Tehlike gerçek mi, yoksa sadece bir ekranda dans eden ışık pikselleri gibi tehlike düşünceleri mi var? Karşılık verilmesi gereken gerçek durum nedir? Akıllıca seçimler yapmak için gereken özgürlüğü bu şekilde kazanırız.
Sayfa 110Kitabı okudu
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.