1000kitap’ın inceleme kısmına girdiğimde ‘bu kitabı beğendiniz mi’ sorusuyla karşılaşınca bir an duraksıyorum. Diyelim ki ben bu kitabı beğenmedim, doğal olarak, bu kitabı beğenmedim diye yazmam lazım. Şiirler bir şey barındırıyor, bir anı, bir üzüntü, sevinç, öfke… duygu barındırıyor. Bu duyguları bir kenara bırakıp ‘beğenmedim’ diyemem. Kavgadan, isyandan uzak şairleri okumaktan hicap duysam da Zarifoğlu’nun Türk şiirinde yeri belli. Bu yere saygısızlık etmek istemiyorum ama bu denli abartıyı hak eden bir şair olmadığını düşünüyorum. Bu zamanda yaşamış olsaydı, şiirleri, Masa Dergisinin e-posta hesabında ‘okunmamış’ klasöründe duruyor olurdu. Şairlere saygımız var elbette ama şiiri de çok seviyoruz. Özetle, vaktinin kıymetli olduğunu düşünen varsa başka kitaplara yönelsin, bir boşlukta bu kitabı okursunuz.