Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Onların şirki, hayat prensiplerini Allah'tan başka kimselerden almalarındandı
Müşrik olan Hakim b. Hizam'a söylediği "Hayır vallahi Allah, Muhammed'le bizim aramızı görünceye kadar savaştan geri durmayız" sözü de aynı tarzdadır. İşte onların uluhiyet anlayışı ve her münasebette bu gerçeği açıklamaları. Onların kafir oluşları Allah'ı bilmiyor olmalarından kaynaklanmıyordu. Allah'a karşı kimsenin gücünün yetmeyeceğini, hüküm verip haklı ile haksızı ayıracak olanın, hükmü hiç değiştirilemeyecek olanın Allah olduğunu bilmiyor değillerdi. Onların gerçek şirki, her şeyden önce hayat nizamlarını ve prensiplerini Allah'tan başka kimselerden almalarından doğuyordu. Halbuki onlar, Allah'ı biliyor ve bu şekilde kabulleniyorlardı. Nitekim birçok kimse de bugün kendilerini Müslüman sanıp Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)'in dinine bağlandıklarını iddia ederek aynı şirk çeşidine dalıyorlar. Tıpkı müşriklerin kendilerinin İbrahim Peygamber'in dininde olduklarını ve hidayette bulunduklarını zannettikleri gibi... Hatta küfrün en büyük temsilcisi olan Ebu Cehil bile cehalet timsali olarak Allah'tan, aralarındaki meseleyi halletmesini istiyor. Ve diyor ki: "Allah'ım! Akrabalarla bağını kesen ve bize bilinmeyen şeyi getirenlerle aramızı hallet." Bir başka rivayette de “Allah'ım iki bölükten en sapığını ve akrabalarla arasını kesenden yarın intikamını al." Onların tapındıkları putlara gelince, bu putlar, hiç bir zaman Allah'a inandıkları tarzda ilah şeklinde değildir. Nitekim Kur'ân-ı Kerim onların bu inançlarını açıklamış, neden putlara ibadet ettiklerini belirtmiştir: "Ondan başkasını dost edinenlere gelince, biz onlara ancak bizi doğrudan doğruya Allah'a kavuştursunlar diye ibadet ediyoruz, derler." (ez-Zümer, 39/3) İşte müşriklerin Allah düşüncesinin derecesi...
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.