( twitter.com/ismailkkilinc/s... ) Thomas Bauer'in ciddî bir emek, müktesebat ve zekâ mahsulü de olan bu eserinde derdinin ve gayesinin Müslümanlar lehine yani hayırhah olmadığı zannındayım.Yazar, "terbiye edilmiş müphemlik" ile Batılı değerler karşısında "terbiye edilmiş İslam/Müslüman" hedefliyor ve ayıp ediyor. Bauer Müslümanları silah ve hegemonik bilgi gücüyle dizçöktürme yerine İslam tarihini ve rafinece kurguladığı "İslamî tecrübeyi" yücelterek hatta tasvip ederek "üst ve nihaî değer" telakki ettiği şimdiki Batılı değerlere davet ediyor. Ancak yer yer "köylü kurnazlığı" sırıtıyor. İslam tarihinde tenkide muhtaç hemen hiçbir husus olmadığını ve çeşitliliklerin ( aslında farklılık) yan yana uyum içinde var olduğunu ve bunun da yüksek bir müsamaha kültürü olduğunu söylemek aslında hakaret midir yoksa takdir mi iyi düşünmek gerekir. Bauer aşırı indirgemeci ve seçmeci yaklaşımıyla ilmî ahlâka aykırılıkla da temayüz ediyor. İslamcılığı, çok dar bir Selefilik ile özdeş tutuyor ve temsil gücü hayli zayıf kişilerin eserine merkezî bir mevki ve kıymet atfediyor. Vahiy, fıtrat ve hatta geleneğin asla tasvip etmediği ahlaksızlıkları, dar bir günahkar ve edebiyatçı zümresi üzerinden ele alıp bunlar geçmişte sanki mazur görülüp müsamaha ile karşılanmış addediyor oysa onların çoğu günahına böyle yaklaşmamıştır. Bauer, tövbeyi yok farz ediyor. Mesela her günaha ve günahkâra kahredici bir bakış tarzı ve ceza tayininin görülmemesi, her zaman hakikatin çoğulluğu veya çeşitliliği ile ilgili değildir, vahyin ve İslam'ın af ve tövbe telakkisiyle de alakalıdır. Müphemlik ile müsamaha her zaman müradif değildir. Bauer, Batı tarihini sertçe kötüleyip İslam tarihini beklenmedik şekilde methederek ağzımıza bir parmak bal çalıyor ancak balın zehirli olup olmadığı analiz edilmelidir çünkü Batılı değerler İslam'ın bizatihi kendisinde mündemiçtir diyor. İyi de biz bunu kabul etmiyoruz ki! Batı'nın mevcut son değerlerinin iyi olduğu yani müphemliğe kavuştuğu ve buna İslam dünyasının da sahip olmasının şart, gerekli ve hatta bir hak olduğu görüşü bir inayet veya lütuf değil bizi tahkir ve tezyiftir. Batı'nın müphemliği ve ulaştığı mevcut değerler başında paralansın. Mütercim Tanıl Bora, derdi, hedefi ve mesajı bizce hayırhah değilse de üzerinde yoğunlaşılmış ve çok güçlü delillerle de müdafaa edilmiş bir muhtevayı haiz bu eseri birebir aksettirmeye muvaffak olduğu için mühim bir iş başarmıştır. Tebrik ederiz. //ismail küçükkılınç//

Müphemlik Kültürü ve İslamThomas Bauer · İletişim Yayınları · 201983 okunma

·

206 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

h m d