Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Osmanlı İstanbulu’nun Müziği
İslâm medeniyeti ve bilgisi şu düstur üzerine kuruludur ve bir dönem elde ettiği zenginliğini de bu düstura borçludur: "Ilim ve hikmet müminin yitik malıdır, onu bulduğu yerde alır". Mûsikî, ancak ilâhî ilhamla ortaya çıkabilen sanatın bir dalı olarak, hikmetten bir cüzdür. … Osmanlı müziğinin referansları oldukça eskidir ki İslâm düşünce dünyasında "İdris Taleyhisselâm)" olarak bilinen Hermes'in, Osmanlı müzik yazmalarında referans olarak gösterildiği bilinmektedir. “Muradnâme" adlı eserinde Bedri Dilşad bu kadîm referansı şu şekilde özetlemektedir: "Bil evvel ki bu ilm-i İdris'dür Açık sözü sanma ki telbisdür". … Phtyagoras'ın feleklerin dönerken nağmeler çıkardığını ve bu nağmeleri kendisinin de işittiğini söylemesi buna dâir bilginin yansımalarını Hz. Mevlânanın “Hakîmler, “mûsikî nağmelerini feleklerin dönüşünden aldık" der" sözünde görebiliriz. … Bu arada İslâm dünyasında el-Kindî, Mawsilî, Fârâbî, Urmevî gibi müzisyen nazariyatçılardan devraldığı müzik bilgisini referans kabul eden ve Anadolu'dan Asya'ya geniş bir coğrafyanın müziklerinden beslenmiş bir tür kayıt cihazı ve dehâ Merâgi'den bahsetmek gerekmektedir. Herat'tan, Belh'ten, Anadolu'dan, Horasan'dan, Arap dünyasından, Anadolu tasavvufundan ve özellikle mevlevîlikten... hulâsâ dört bir yandan akıp gelen mûsikî bilgi, birikim ve nağmeleri İstanbul'un nağmeler havuzunda toplanmış, bu şehirde buluşmuş ve Constantin"in kadîm müzikleri ile de kaynaşarak ve azınlık bestekârların besteleri ile zenginleşerek yeni bir form şeklinde ortaya çıkmıştır.
Sayfa 216Kitabı okudu
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.