“Su çok güzel gelsene” diye çağrıldığında “Sen gir, ben beklerim” diyenlere. Ekleyenlere, ekleye ekleye kendinden azalanlara, tomurcuklu çay sevenlere. Yazları ütü yapmaktan, kışları nevresimlere yorgan geçirmekten mevsimlere, teldeki çamaşır yüzünden yağmurlarla arası bozulanlara… Şöyle, ağız dolusu “La dölce vita!” diyemeyen ama inatla Vita kutularına sardunya ekenlere, en az bir kez yemeğin altını, birkaç kez balataları ve nihayet gemileri yakmış bütün kadınlara, en çok da Sihem’e, anneme!” yazdım demiştir.