Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Atatürk ve Türkçe
Terimler konusunda devletin tutumu ve eğitim-öğretimde Türkçe terimlerin yaygınlaştırılması bakımından ilginç ve önemli bir örnek, Atatürk'ün kendi yazdığı Geometri kitabıdır. 1936-37 kışında basılan bu küçük kitabın iç kapağında 'geometri öğretenlerle bu konuda kitap yazacaklara klavuz' olarak yayımlandığı belirtilmiştir. (1971'de Türk Dil Kurumu'nca yeniden basılmıştır). Kitapta önerilen açı, alan, boyut, bölü, çap, çarpı, dikey, dörtgen, düzey, eksi, eşit, eşkenar, ikizkenar, kesit, oran, orantı, taban, orantı, türev, üçgen, yamuk... ve bunlarla kurulan bileşik sözcük ve tamlamalar, okul kitaplarından bilimsel yayınlara kadar yayılarak bütünüyle yerleşmiştir. Konunun ilginç yönlerinden biri, açu, boyut, bölü, çarpı, dikey, düşey, eksi, oran, orantı, teğet, türev, yamuk, üçgen gibi karşılıkların önceki özleştirme çalışmalarıyla ilgili yayınlarda (örneğin Cep Kılavuzu) bulunmadığı, bunların doğrudan doğruya Atatürk'ün kendi türettiği sözcükler oluşudur. Nitekim bunlardan bölü, Kılavuz'da 'taksit' anlamında gösteriliyor, Arapça zaviye için köşe, bucak' açıklaması yapılıyordu. Atatürk'ün kendi oluşturduğu terimler arasında zaviye-i kaime karşılığı dikey açı, zaviye-i mütekabile karşılığı tersaçı, zaviye-i mütekabile-i dahiliye için iç tersaçı, müselles-i mütesaviyü'l adla' terimiyle öğretilen kavram için de eşkenar üçgen gibi birçok karşılık bulunuyordu. Böylece, bir Türk çocuğu, genci için algılanması, öğrenilmesi çok güç terimler Türkçeleştirilmiş oluyordu.
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.