Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

112 syf.
10/10 puan verdi
Sanayi Toplumu ve Geleceği
HAKLILIĞIN KİTABI ! Cioran"Herşeyi yıktıktan sonra kendini de yıkmayan bir kitap, bizi beyhude yere azdırmış olurdu"diyor burukluk kitabında. Ted Kaczynski 18 yıl boyunca yakalanamamıştı,bu manifesyonun yayınlanmasını isteyene dek.Manifesto sanayi toplumunu ve getirdiği her şeyin yıkılmasını,yıkılmasının gerekliliğini anlatıyor.Herseyi yıkan kitap sahibinin de bir nevi yıkılmasına sebep oluyor.Tam Cioran'ın dediği gibi. Şimdi daha önce bir forumda rastlanmadığım buradaki hiçbir incelemede yazılmamış bir benzerliği yazacağım. "Eğer bunu duyuyorsan, bu uyarı senin için. Bu anlamsız güzel baskılı kağıttan okuduğun her kelime hayatından harcanan diğer bir saniye demek. Yapacak başka işlerin yok mu? Hayatın gerçekten bu kadar boş mu da bu anları daha iyi geçirebileceğin bir yol düşünemiyorsun? Yoksa saygı ve inanç beslediğin otoriteyi ortaya koyanlardan çok mu etkilendin? Okuman gereken her şeyi okur musun? Düşünmen gereken her şeyi düşünür müsün? Sana alman gerektiği söylenen her şeyi satın alır mısın? Apartmanından dışarı çık. Karşı cinsten biriyle tanış. Lüzumsuz alışverişi ve mastürbasyonu bırak. İşinden ayrıl. Bir kavga başlat.Yaşadığını kanıtla. Eğer insanliğini ispat edemezsen, bir istatistik olarak kalacaksın. Artık uyarıldın."Tyler Durden Yazarımız Kaczynski manifestosunu 1995 yılında yayımlanmasını sağlıyor.Ardından bir yıl sonra bir kült olan "Fight Club" 1996 yılında yayımlanıyor.Kaczynski'nin Freedom Club'ı ve Palahniuk'un Fight Club'ı.Bu kült eserin içeriğinde ciddi bir esin bulunuyor.Bu esinlere bir bakalım: Dövüş Kulübündeki anlatıcı karakteri modern insanı temsil ediyor.Tüm hayatı işe gidip gelmek,yasalara uymak,toplumda rağbet gören araçlara ve teknolojiye bağımlı bir karakter.İhtiyacı olmamasına rağmen statü uğruna birşeyler alan birşeyler yapan yani Kaczynski'nin tabiriyle güç sürecinde "ikame etkinliklere" bağlanmış.Ama manifestoda anlatıldığı gibi ikame etkinlikler modern insanın buhranına çözüm getirmez.Modern insan tamamlanma kaygısı yüzünden daha depresif daha umutsuzdur.Herseyin tatmine dayalı olduğu bir sistem. Reklam endüstrisi ve üst sınıfın güdümünde bir köle düzeni. Modern insan yaşamın sonunu kabullenememiştir,yaşlanmaktan korkar ve herşeyi kontrol etmeye çalışır. İlkel insan ise ölüme hazırdır kendinden başka birşeyi kontrol etmeye çalışmaz. "Evrimleşelim bırakalım herşey düşeceği yere düşsün"der modern insanın kusursuz olma isteğine karşılık. Bir gün anlatıcı karakter Tyler Durden'le tanışır ardından evinde meydana gelen patlama ile hiçbir şeysiz kalır.Ama ruhundaki ilkel insanı ortaya çıkarır.Tıptı üniversitede çalışan Kaczynski'nin Unabomber' a dönüşümü gibi. "Sahip oldukların gün gelir sana sahip olur." Kaczynski sahip olduklarını bırakarak bir orman kulübesine taşınır ve yakalana dek burada yaşar.Tıpkı Dövüş Kulübündeki anlatıcı karakterinin Paper Street'de bulunan Tyler'in harabesine taşınması gibi.Anlatıcı hergün daha özerkleşir, hiçbir maddi eşyanın özlemini çekmez ve buhranından sıyrılır ve önceki hayatını unutur, kendini devrime adar. Tyler Durden bir kaos yaratmayı amaçlar.Sistemi yıkmaya yönelik kargaşa ve kaos eylemlerine girişir beraberindekilerle.İnsanlar bunun haklılık payını görür ve bu yıkım projesine katılırlar.Unabomberin bombalama eylemleri ve manifestodan sonraki bazı gruplardan gelen destekler gibi. "Burada yaşayan en güçlü ve en zeki erkekleri görüyorum. bu potansiyeli görüyorum ve hepsi heba oluyor. lanet olsun, bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor, ya da beyaz yakalı köle olmuş. reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşinde. nefret ettiğimiz işlerde çalışıp gereksiz şeyler alıyoruz.Televizyonla büyürken, milyoner film yıldızı ya da rock yıldızı olacağımıza inandık, ama olmayacağız. bunu yavaş yavaş öğreniyoruz ve o yüzden çok çok kızgınız." Bu replik modern insana vurulan tokadın en güzel özetidir ve manifestonun bir nevi kırpılmış halidir.Okudugunuz da insanın suratına tokat gibi bir gerçeklik çarpar manifesto.Böyle bir düzen içinde bulunduğundan tiksindirir. Filmin bir kesitinde Tyler Durden anlatıcıya Kaczynski esini taşıyan fikirlerini şöyle ifade eder: "Benim dünya görüşümde, sen Rockefeller merkezi harabelerinin etrafındaki ormanda av peşindesin. Hayatın boyunca üzerinde olacak deri giysin var. Sears kulesini saran sarmaşıkları tırmanacaksın. Tepeden aşağıya baktığın zaman sadece un yapan ya da asfalt yolda et kurutan minik insanlar göreceksin." Tüm özgür olmak isteyen insanların isteyeceği türden bir yıkım sonrası hayali. Filmin sonunda da devrim gerçekleşir finans ve yönetim merkezlerine döşenmiş bombalarla kargaşa projesinin son adımı olan yıkım tamamlanır. Yaklaşık 30 yıl önce kaleme alınmış manifesto bugün haklılığını kanıtlamıştır ve bundan sonraki yıllarda da her zaman haklı kalacaktır.Akıllı telefonların olmadığı bir dönemde kaleme alınmış bir eserde anlatılan özerkliğin yitirilişini,tüketim toplumunu ve teknolojinin geri dönülemez şekilde ilerleyişini bugün bizim neslimiz canlı yaşamakta.Belkide artık Unabomber'ın dediği gibi geç kalmışızdır. NOT:Manifestoyu okuyanlar için dövüş kulübü filmi ve kitabı bir canlandırılmış hali olacaktır,ilgilisine.
Sanayi Toplumu ve Geleceği
Sanayi Toplumu ve GeleceğiTheodore John Kaczynski · Kaos Yayınları · 2013504 okunma
·
3.994 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.