Birinci Dünya Savaşı sonrası, askerden dönen(aslında esaretten) Gabriel Dan, Hotel Savoy'da konaklıyor. Kitap bu dönemde yaşadıklarını anlatıyor. Polonya'da, arada kalmış bir kentte olan otelde her çeşit insan kalıyor. İşte bu insan seçimleri ve yerleşimi kitabın kullandığı en önemli alegoriyi oluşturuyor. Alt katlar zengin kodamanlara, üst katlar ise yoksullara ait. Tam burada, günümüzde de popüler olan The Platform filmindeki alegori metodunun bir benzeri işlenmiş. Tabi aslında alakası yok iki hikayenin ama metodu benzer sadece. Andırıyor. Gabriel Dan, esaretten dönen birine göre bir miktar yabancılaşma yaşıyor olsa da bana çok yıkılmış gelmedi. Gayet mantıklı ve düzgün bir insan. Bu yüzden kitabın teması aslında yıkıma uğramış bir insanı değil, yıkıma uğramış Dünya'da kendini toparlamaya çalışan yorgun toplumlar üzerine. O şehirde içten içe yaşanan güvensizlik, sefalet bu incecik kitapta güzel verilmiş. Bir oturuşta okudum. Ayrıca kapak tasarımı için de büyük bir tebrik gerekiyor. Narashige Koide(çizer) ve Utku Lomlu(kapak tasarımı) harikalar yaratmışlar. Kitap çok albenili ve konusuyla çok uyumlu bir dış görünüşe sahip.

Hotel SavoyJoseph Roth · Everest Yayınları · 2018116 okunma

31 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Burak Kuşcu