Mülksüzler........... "Benim kadar ileri gitmek istemeyen hiç kimsenin beni gitmekten alıkoymaya hakkı yoktur...." Kitap utopya degil de,diatopyadir.hiç bişey tam iyi veya kötü anlatılmıyo. En iyi yanlarından biri de bu. Mukayese ettiriyo insana. Urras ve Annares diye iki dünya var fakat bu ikisi de diğer gezegeni ay olarak tanımlıyor. Annares'te maddiyata dair hiçbir şey yok. İnsanlar gönüllü olarak çalışmakta, yaptığı işten sıkıldığı takdirde başka bir iş için başvurabiliyor. Kimse para kazanmıyor. Kimseye tam doyacağı kadar yemek verilmiyor. Çünkü bi kaç kişinin tam doyması demek yüzlerce kişinin aç kalması anlamına geliyor. Herşey eşit paylaştırılıyor. Evlenme yok. Kadın da erkek de tamamen özgür. Devlet yok, haliyle belirlenmiş yazılı kurallar veya yasalar yoktur. Tamamen ahlaki,vicdani ve insani düşünceler üzerinde kurulmuş bir dünya. Annares'te Anarşizmi iyice yediriyor okuyucuya yazar. Urras ise tam tersi: Para, teknoloji, bilimin oldukça ilerlediğini ve sahiplenme dedikleri şeyin kölelik sistemi olduğunu görüyoruz. Kontrollü bir dünya. Urras, aslında su an bizim yasadığımız dünya. Burda da kapitalizmi görüyoruz... Kapitalizmin bütün kötülüklerini bir bir seriveriyor önümüze. Bu kitap bana umut vermedi ama çok doğru bir şey yaptı; var olan durumu iyisiyle kötüsüyle yorumlayabilme fırsatı verdi. Belki sorularıma cevap olmadı ama bu kadar yorucu soru sormanın gerekli olup olmadığını sorgulattı. Ayrıntılarla uğraşmadan, beni temelden sarstı. Herkesin okumasını temenni ettiğim bir kitap, özellikle de genç beyinlerin.Okuyanla okumayan arasında bakış açısı farkı yaratır, bunu net bir şekilde söyleyebilirim.. Bir gün elim bu kitaba tekrar gidecek,biliyorum.