Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

261 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kim ne derse desin çocuklar masumdur. Ancak bu durum onların hata yapmayacağı anlamına gelmez. Kural kavramını, yetişkinlerin birçoğu özümsememiş olsa da bunları bilir, topluluk içerisinde bir şekilde uyum göstermeye çalışır. Belki de mevcut kanunlardan, kolluk kuvvetlerinden, yasalardan çekindiğinden uyum gösterir. Bununla alakalı başka başka eserler de var, dünyada kanunların olmadığı, düzenin bozulduğu, yetişkinlerin vicdanlarıyla başbaşa kalıp birbirini kırıp döktüğü, çeşitli eziyetler yaptığı ya da egoist duygular geliştirdiği, bu egoist duygularla savaştığı... Birçok film, dizi, kitap, hikaye var... Bu eserimizde ise nükleer savaş ile burun buruna gelen İngiltere, ülkesindeki çocukların güvenliğini sağlamak için havayolu ile ülkeden uzaklaştırmak ister. Plan budur. Tabi her plan amacına ulaşamayabilir ki kitabımızda da bilinmeyen bir sebepten çocukların içerisinde bulunduğu uçak, medeniyetten uzak, ıssız bir adaya düşer. Çocuklar şanslıdır çünkü yetişkinler hayatını kaybetmiştir ama onlar sağ kalmıştır. Yaşları henüz 6 ila 12 arasında değişen çocuklar, yetişkinlerin olmadığı bu ıssızlıkta bir başına kalmıştır. Peki onları hatalı davranışlardan kim koruyacak, doğrusunu kim nasihat edecek yani otorite nasıl sağlanıp bu çocuklar hayatta kalmaya devam edecek? Hepsi bir muamma. Önceleri, yetişkinlerden gördükleri gibi bir lider seçmek isterler. Bu süreçte küçük sürtüşmeler olsa da lider belirlenir. Lider deniz kabuğunu çalarak herkesi sahile çağıran Ralph olur. Oy birliği ile. Gerçi kendisi dalga geçsede karizmasını bir miktar Domuzcuk' a borçludur. Mantık ve sağduyu ile hareket eden kahramanımız. Lider seçiminden sonra sıra iş bölümü yapmaya gelir. Bir şekilde hayata devam edilmesi gerekir. Kimi gözcülük yapmalı, kimi ateşi beslemeli, kimi küçüklerle ilgilenmeli kimi de besin bulmalı. Amatörce olsa da bu sorun da giderilir. Tabi bir yere kadar. İlk başlarda görev dağılımı iyi kötü sürüyor görünse de sonradan birşeyler bozulmaya başlar. Mesela Jack içerisinde zaptedemediği şiddet eğilimine yenik düşer bunu da ilk avında domuza yaptıklarıyla perçinler. Sonuçta bir kural yok. Akıl ve mantıktan daha kesin bir unsur var... Güç. Bu kitap bir çocuk kitabı algısı oluştursa da çocuklar için yazılmış bir kitap değil. Yazar, eserin her yerinde aleogoriler, semboller kullanarak aslında burnumuzun dibinde, günlük rutinimizde, hayatımızda karşılaştığımız olan biteni vurguluyor. Bir tarafta demokrasi, insanca yaşamak, akıl, mantık ve sağduyu diğer tarafta güç, vahşet... Üstelik güçle gelen o garip cesaretin aslında bir çeşit deliliğin kapılarını aralamak olduğunu görüyoruz. Tek kelimeyle ürpertici. İlk başlarda herşey olması gerektiği gibi giderken işte birden bire bu deliliğin içerisinde buluyoruz kendimizi. Ölüm, yangın, vahşet... Bunun bir sonu olabilir mi? Tabi kitabı okumak gerek. Belki siz farklı bir sonuca ulaşırsınız ama benim ulaştığım sonuç, hiçbir medeniyetin geçmişi masum değil. Bugün hayranlıkla okuduğumuz kuralların, insan hakları ilkelerinin ne gibi bir ilkellikten sonra ortaya çıktığını düşünmek gerek. Üstelik, doğrusunu bildiğimiz halde ne derece uyguladığımız da ayrı bir soru... Yestişkin olmayı, çocukluktan ayıran ölçüt nedir? Bilinç mi? Neye göre, kime göre... Tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,1bin okunma
··
7,9bin görüntüleme
Ümit Barış Öncel okurunun profil resmi
Tartışmaya açık biliyorum ama çocuklar kesinlikle masum değildir. Çocuklar bencildir. Erdemli insan olan da, büyüdükçe bu erdemi yerine getirir bencil olacağına daha kolektif daha orta yolu bulmaya çalışır. Çocuklar da bu yoktur sadece isterler. Anlayış bize zamanın kafamıza vura vura öğrettiği bir derstir. Doğuştan gelmez. O yüzden hiçbir çocuk masum değildir. Zaman onu erken egitebilir sadece o kadar.
Mehmet Çelik okurunun profil resmi
Bilemiyorum, aslında haklısınız. Mesela ilkokul yıllarında en acımasız alayları yaşıtlarımdan işitmiştim. Karşılığında bende alay ederdim tabi. Sınırı, kuralı yoktu. Ama çevremdekiler benimle beraber büyüdü. Birçoğu değişti. Burada masumiyet belki muhakeme yetisinin olmamasından, davranışların bilinç dışı olmasından kaynaklanıyor, yani insan muhakeme ve akıl yeteneğinden arındırılsa geriye hayvani bir kimlik kalıyor. Belki insanın evrimi denilen çocukluktaki bilinçsizlikten, yetişkinlikteki akıl, mantık ve sağduyu kazanma becerisine doğrudur. Gerçi bu anlamda çoğu insan sözüm ona bu evrimi tamamlayamıyor bu başka.
Yusuf küçükay okurunun profil resmi
Çocuklar bilmedikleri sınırlarını öğrenmek için davranışlarında uçlara kaçabilir. İstemek de buna dahildir. Sınırı doğru bir şekilde çizilir ve adil olunursa çocuk bunu öğrenir. Davranış bozuklukları genelde ebeveynlerin tutarsız davranışları ve adil olmayan uygulamalardan kaynaklanır. Her durumda çocuk yine de hata yapabilir. Bu da onun tercihidir. Öğrenme menfi de olabilir müspette. Yanlışlardan öğrenmek de var doğruları görerek öğrenmekte. Çocuk da nefis , karakter sahibi. Tüm suç ailede olamaz. Peygamber çocuklarında bile sapmalar olmuş. Şimdi onlara ne diyelim. Kötü ebeveyn diyemeyiz herhalde. Herkes çocuk olsun olmasın tercih yapma yetisine sahiptir. İyi ya da kötü
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.