Okulda altı yedi yıl geçirdim, tek içimde bir heves uyansın diye. Acentalarda katiplik, seyyar satıcılık, nasıl olursa olsun bir iş bence iyiydi. Oysa öyle yaşamak, yaşamak değilmiş. Sıcak yaz sabahları yeraltı trenlerine tıkılmak, ömrün olduğu kadar senet kaydetmek, telefona cevap vermek ya da alıp satmak. Açık havaya çıkıp gömleğini atarak oturmak dururken yılın elli haftasını iki haftalık tatil uğruna işkenceyle geçirmek. Yanındaki arkadaşlarının üstüne geçmekten başka bir şey düşünmemek. İşte geleceğini güvence altına almak böyle yapmakla oluyor.