Var olduktan sonra özün oluşumu... Her ne kadar benim anlayışıma göre bu meyveden başlayan, dala, ağaca ve nihayet toprağa ulaşmaya çalışan bir yaklaşım olsa da Roquentin’in, monologları esnasında okura geçen felsefi sorgulamaları mühimdir.
Sartre eserin bir yerinde 'edebiyattan kaçınmak'tan söz eder.Edebiyattan kaçınmak ona göre salt düşüncenin fotoğrafını çekebilmek için gereklidir. Roquentin’in bir yazar olduğunu ve yazarak kendini oluşturmaya, bir anlamda gerçekleştirmeye çalıştığını, bu yolla bulantı'nın kaynağına inmeye çalıştığını düşündüğümüzde, yüzeysel, kurmaca metinlerin nasıl kendi merkezinde dönüp durduğunu daha iyi kavrıyoruz... Roquentin her yerde insanı arar, benliğin dar duvarlarıyla çevrilmiş bir hücrede gibidir... Oysa insan benliğinden sıyrılarak, sonsuzluk nefesine erişebilme ihtiyacı ve yetkinliği ile donatılmıştır...
Metinlerin etkileşimi çok güzeldi... Keyifle okudum, zihninize sağlık hocam. :)