Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

302 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Kuyucaklı Yusuf" romanı, 2. Meşrutiyet döneminde geçiyor.  Bu ayrıntıyı kaçıran, Sabahattin Ali'nin metaforlarla anlatmak istediğini çok iyi anlayamayabilir. Yazar aslında  dönemi, Anadolu Türk'ünün olayların akışında sürüklenirken, kendi kaderine sahip olmasını, aziz vatanı düşmüşken bile düşman elinde bırakmamasını, bilinçlenip eski esir (teba) hayatını geride bırakıp yeni bir kişi, "cumhuriyet yurttaşı" olmasının hikayesini anlatıyor bir bakıma. (SPOİLER) Yusuf; olayların akışında kaybolup giden saf "Türk"ü temsil ediyor. Kaymakam Salahattin; "Hasta Adam" Osmanlı devletini temsil ediyor. Ölümü ile felaketler başlıyor. Ali; halka (Yusuf'a) doğru yolu gösteren ancak olayların akışına yenik düşen Jöntürkleri temsil ediyor. Şahinde; Soysuzlaşan kendi konforu dışında birşey düşünemeyen Osmanlı Saltanatı ve çevresini temsil ediyor. Kaymakam İzzet bey; Osmanlı'nın ölümü ile Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmeye koyulan emperyalist güçleri, düşmanları temsil ediyor. Hilmi, Şakir bey ve bunun gibiler; Türk Vatanını, ülkesini felakete sürükleyenler, düşmanlarca paylaşılmasına ses çıkarmayanlar; beceriksiz yöneticiler, vatan hainleri ve "mandacıları" temsil ediyor. Muazzez: Acılar içinde kıvranan "aziz" vatanı temsil ediyor. Yusuf (Türk)  olayların akışına kapılıp giden, Muazzez'i (Aziz Vatanı)  kaybetmek üzereyken, tüm saflığına rağmen, onu düşmanlarının eline bırakmaz. Kendisine verilen rolü reddederek, bilinçlenerek yeni bir Yusuf (Türk) olur. Tüm zorluklara rağmen. Romanın sonunda eski (esir, teba) hayatını geride bırakır. Acı da olsa kopuşu sağlar. Kendi kaderini eline alır.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Bilgi Yayınevi · 2019173,7bin okunma
·
108 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.