Biraz daha zamana yayarak okumak istedim Charles Dickens’ın cümlelerini daha net hissedebilmek için. Hayatın tuhaf olduğunu, pek çok tesadüf içerdiğini hep söyleriz ama bazen bu kadarı da fazla deriz. Tam o anda İki Şehrin Hikayesi devreye giriyor; ve o kadarı da fazla değil, olabiliri gösteriyor.Ard arda ilerleyen iyilikler, kötülükler ve sevgi uğruna vazgeçilen bir yaşam… Sona geldiğinizde tam anlamıyla içinde olduğunuz bir roman ve kime nasıl yaklaşacağınızı bilemediğiniz bir duygu buhranı oluyor. Şu soru içinize işliyor : Sevginiz adına en fazla neyden vazgeçersiniz?