Sabahattin Ali’ye dair geriye bıraktığı ve halk için hiç sakınmadan, korkmadan halkın çıkarlarını koruyan yazılar yazmıştır. İlk başta 1947’de çıkarılan Markopaşa haftalık siyasi mizah dergisinde siyasi yazılar yazan Sabahattin Ali, ülkenin dışa bağımlı olmasından tutunda hükümetin yaptığı işleri sakınmadan eleştirmiştir. O dönemde devletin başında İnönü vardır. Gerçi o da aslında Sabahattin Ali gibi aynı görüşleri savunsa da son yazıda İnönü’yü tam manasıyla anlamadığını söyler Çağdaş Türk Dili, 88’de yazdığı yazıda. Çünkü bundan sonraki yönetimler geriye doğru gitmeye başlamıştır. Ama kısaca Sabahattin Ali’nin halk için ve demokrasi için sesini kaleme dökmüş ve bu serzenişler ise Irkçı - Turancı grupların işine gelmemiş ve Sabahattin Ali’yi vatan hainliyi ile suçlamışlardır ve o suikastın ise zeminini hazırlamışlardır. Sabahattin Ali’nin aslında derdi sağcıymış - solcuymuş ya da komünistlikmiş degil sadece halkı ve Türkiye’yi kendi çapında düşünüp savunmak. Belki fazla sert bir dille eleştirdiği için çok fazla dikkat çekmiş olabilir ama bu onu ‘Vatan Haini’ degil bilakis vatanını düşünen ve bunun için canını tehlikeye atan nadir karakterlerden biri
yapar tıpkı ‘Nazım’ gibi.