İnsandaki düşünme (natıka) gücü, kavranır (ma’kul) suretlerin haznesidir. Ma’kul suretler özleri itibari ile hem bilfiil akıl hem de bilfiil ma’kul olan maddi olmayan cevherler ve madde ile birliktelikleri yüzünden sadece bilkuvve olan cevherler olmak üzere iki sınıfa ayrılır.
Ne bilkuvve ma’kuller ne de kuvve-i natıka esasında onları bilfiil bilen ve bilfiil bilmen yapan bir failin aracılığı olmaksızın bilkuvve halinden bilfiil haline geçemezler. Bu fail Farabi tarafından “özü bilfiil akıl ve maddeden ayrı (mufarık) bir cevher olarak ifade edilir, yani o, bilkuvve akıl ve onun mümkün ma’kulleri karşısında, göze göre güneş mesabesinde olan bilfiil akıldır.