Sırbistan'da doğan Danilo Kiş, demiryolu müfettişi olan babası Eduard Kiş, "Kohn" soyadıyla doğmasına rağmen 1867-1918 arasındaki "Macarlaşma" süreci sebebiyle sonradan Kiş soyadını almış 1Macar Yahudisiydi. """Danilo'nun çocukluğu boyunca babası inişli çıkışlı 1ruh haline sahipti ve sık sık ruh ve sinir bozuklukları hastanesinde tedavi görüyordu.""" Bu ayrıntı kitabın oluşumudur ki Danilo bu sorunların alkolden kaynaklandığını düşünse de, 1970'lerde babasının aslında nevrotik kişilik bozukluğundan muzdarip olduğunu öğrendi. Ailesi, yükselen Nazizm dalgasından endişelendiği için Danilo'yu üç yaşındayken Novi Sad'da 1 Ortodoks kilisesinde vaftiz ettirdi, ki kitapta bu kısma da değiniyor, 1941 de Macaristan, Nazi birlikleriyle Yugoslavya'nın kuzeyini işgal edince, Eduard Kiş ailesini Macaristan'ın güneybatısındaki Kerkabarabás kasabasına yerleştirdi ve Danilo okula burada başladı. Macar yetkililerin Yahudileri Nazilere teslim etmek konusunda daha "gönülsüz" davranmaları dolayısıyla 1944'e dek Kiş ailesi sorun yaşamadı; fakat 1944'te Macar Yahudileri de kitleler halinde toplama kamplarına gönderilmeye başladı. Eduard Kiş de Auschwitz'e gönderilenler arasındaydı ve burada diğer pek çok akrabasıyla birlikte katledildi. Danilo, annesi ve kız kardeşiyle birlikte vaftiz belgesi sayesinde hayatta kalmış oldu. """Babasının ölümü Danilo'nun hem kişisel hem de edebî yaşamını derinden etkiledi.""" Şimdi buraya kadar olan kısımlar zaten kitapta yer alan kesitlerden oluşmaktadır, yaşananların tüm psikolojik tespitleri hayatı bilinince yerine oturuyor ve oluşan tüm durumlar da daha iç acıtıcı hale geliyor. Zira kitap sadece otobiyografik öğelerle kaplı ki benim en sevdiğim tarzdır, sırf bu yüzden zaten daha okumadan çok seveceğimi düşünüp başlamıştım ki yanıltmadı beni... Kitapta kurulan bağlantılar gerçekte de aslında çoğumuzun düşündüğü ama bazen kabullenemediğimiz durumlardır, mesela yaşadıklarını bağırsak problemlerine bağladığı yerlerde ki tüm durumlar bizimde aslında 1yerde yaşadıklarımızı sindirememe problemlerimiz değil midir, kimimizin midesindeyken bu sindirememe, kimimizin bağırsaklarında ki duygusal organlarımızdır sonuçta. Ya da babasının düştüğü durumlardaki tüm haller ve kurduğu hakikat içerikli cümlelerle söylenen ""akraba cümleleri"" :-)))((( en etkilendiğim yerlerdir... Yazarın çocukluğunun akılına kazınan hallerini anlatırken, aydınlık ve aynı zamanda yıkıcı 1baba kişiliğinin, kendini kurtarıcı sanan başarısız 1adamın gölgesinde büyüyen 1çocuğun öyküsünde, gerçek 1kurbana dönüşmediği sürece kurban rolü oynayamaz insan der ki oyüzden duygusal olarak sömürülen hayatta, sonsuzluk içinde hayatta kalmayı başarmak istese de rüya içinde sandığı hayatın kabus olduğunun göstergesi olan ""'Bahçe, Küller""", ölmeden önce okunması gereken 1001kitap arasındadır, herkese sağlıklı mutlu huzurlu keyifli okumalar...

Bahçe KüllerDanilo Kiş · Jaguar · 2021139 okunma

··

1.021 görüntüleme

Gncokuyor

@Gncokuyor ·

16 Ocak 2022 14:29

Elizabeth Harmon okurken de bu kitabı konuşmuştuk ben de peşinizden okurum artık 🙄okuma listem kontrolden çıksa da hep 😄ölmeden önce okuyacağım artık canlar 😘😘

AYŞE...

@1001_okur ·

16 Ocak 2022 14:34

Can kitabı sende bil😁 ben çok etkilendim, çok sevdim, seveceğini düşünüyorum😍 hangimizin listesi kontrollü ki🙈😅

7 sonraki yanıtı göster

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.