Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Çünkü biliyorum Tanrım, yedi yıl Senin için bir damlanın yere düşmesi kadar, sonsuz gözlerinin açılıp kapanması kadar kısa, zaman Senin ebedi sonsuzluğunun gögünde geçip giden bir duman gibidir. Fakat yedi yıl, Yüce Tanrım biz insanlar için ömrümüzün onda biri, çünkü gözlerimizi karanlıktan Senin kutsal ışığına açmamızla, ölümün gecesine kapatmamız bir oluyor. İlkbahardaki bir nehir gibi hızla akıp gidiyor ömrümüz, akıp giden ise geri gelmiyor. Bu nedenle bu yedi yıl bir sonsuzluk gibi gelmişti biz sabırsızlara, bedenlerimiz birbirini bu kadar arzularken, dudaklarımız sevdiğinin öpücüğüne bu kadar susamışken katlanılacak gibi değildi bu yedi yıl. Fakat Yüce Tanrım yine de Yakup boyun eğdi bu hükme, ben de uydum babamın buyruğuna. Yüreğimizi elimize aldık ve ona itaat etmeyi, sabretmeyi öğrettik. Fakat Yüce Tanrım sabretmek yarattığın biz kulların için ne kadar da zor, çünkü yanan yüreği canlı bedenimize Sen koydun ve yeryüzündeki ömrümüzün ne kadar kısa olduğu bilincinin ve korkusunun tohumlarını derinlerde bir yere Sen yerleştirdin. Bizler biliyoruz Yüce Tanrım, ömrümüzün sonbaharı çok yakınındadır ilkbaharının, yazı ise hiç uzun değildir; bu nedenle böyle bir sabırsızlık çalkalanır kanımızda, bu nedenle büyük bir açlıkla uzanır elimiz sevdiğimizi almaya ve fani şeylere bile hemen sevinmeye; zaman geçtikçe yaşlanırken, beklemeyi nasıl öğrenelim, bir gecede ölüp giderken nasıl sabredelim, zaman sönmeyen ateşiyle peşimizdeyken nasıl yanmayalım, ölüm arkamızdan koşarken nasıl acele etmeyelim? Fakat Yüce Tanrım biz yine de kendimizi zapt ettik, arzularımıza gem vurduk. Geçen her gün özlemimiz için bin gün gibi geldi, işte böyle sevdik biz birbirimizi. Ancak yedi yıl geçtiğinde sanki yalnızca bir gün beklemiştik birbirimizi. Böyle bekledim ben Yakup'u, böyle sevdi Yakup beni.
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.