Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Pervasız bir genç kız değildim. Yirmi yaşındayken, toy genç kızları bekleyen ilk tuzağa düşmüş, kadın özgürlüğünün herkesçe kabul edilen bir gerçek, artık üstü kapanmış bir sorun olduğuna inanmıştım. Kadın erkek eşitliği mi? Bu zaten annemin kuşağı tarafından halledilmiş bir sorundu; annem on sekiz yaşında yaşam mücadelesine atılmış, reşit olduğunda oyunu kullanmış, hiç durmadan çalışmıştı. Kuşkusuz evde "her şeyi" yapan annemdi ama ben bunun tek suçlusunun, bu işleri yapmaya pek de gönüllü olmayan babam olduğuna inandırmıştım kendimi. Eğitime ve mesleklere erişim eşitliği mi? Sözünü bile etmeye gerek yoktu, zaten kendiliğinden olan bir şeydi. "Eşit işe eşit ücret mi?" Kanuni bir zorunluluktu. İnsanın kişisel, manevi veya dini görüşlerine göre çocuk sahibi olup olmamaya karar vermesi mi? Zaten başka nasıl olabilirdi ki? Bütün bunlar artık üzerinde tartışılmaya bile gerek duyulmayacak şeylerdi bana göre. Sağduyu, bu tür olumlu gelişmelerin benimsenmesini gerektirmiyor muydu? Benim kuşağımdaki kızlarla oğlanlar arasında bu konuda bir görüş birliği yok muydu? ..
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.